Sarıkamış Cennetin Şehadetin Deryası
Sarıkamış cennetin şehadetin deryası
Sarıkamış o makber nurdan nur nura coşuş Sarıkamış imanın insanlığa yazısı Sarıkamış insanın acizliğine koşuş İnsanların yarası acılı Mehmet koşar Kara kışta nefesler donar da iman coşar Sarp dağlar bak karlarla yüklü Ahmetler üşür Yıkar mı hiç Ahmet’i Mehmet’i o sefalet Ahmet’in Mehmet’in var gönlünde o adalet Karda yürüyüşüne bakın dolu asalet Onu bekleyenlerin yaşadığı rezalet İzin verir mi Mehmet iman her an delalet Durdurur mu hiç iman dolu göğsü sefalet Yürümek zor ayazda yürüyemez o ayak Yürüyor bak semaya doksan bin nurdan şehit Peygamber bakıyor bak imanlarına şahit Uzanırken umutlar kırılıyor o dallar Şehadetle bak hepsi içti cennetten ballar Nebi nur ashabı nur uzattı işte kollar Semaya yürüyor bak nurdan doksan bin şehit Sarıkamış kardan don sanki olmuş bir mahşer Acizlikle donuyor oradaki tüm beşer Birbirine sarılmış üşüyor işte beden O ayazda var mıydı çıplak gitmeye neden Ölüm yağarken sağnak sağnak üşür tüm beden Gözlerinde hasretler vuslat ayazda donmuş Yâr kokusu koynunda diller donmuş lal olmuş Elde evlat kokusu gözler bakarken solmuş Annesinin şefkati elinde kenetlenmiş Sarıkamış tabutla şehadete yürümüş Şehitler hep gülümser ak güllere bürünmüş Kucak açar gül Nebi bak cennete yürüyor Eksi kırk derece soğuktu geldi çöküş Soğuk tene melekler saf saf kanat geriyor Gül nur nebi gülümser onları kucaklıyor Sarıkamış bak iman volkan volkan coşuyor Sarıkamış ta sukut bak melekler ağlıyor Yürekler donuyor bak destanlar yazılıyor Arkanda geliyor o imanla torun ecdat Arkanda size doğru yürüdü Vedat Sedat Sizler makberiniz de artık yatında rahat Geliyor arkanızda beklenilen istimdat Mehmet Aluç |