Duvarlar Buz Gibi Yazın Ortasında!Bu sensiz sorularımın bitmediği sokak Sen gibi ben gibi şimdi ıssız Gelmeleri bekleyen bir ben gibi topraklar kuru Yağmuru bekleyen toprak gibi heyecan dolu Yağarken değmiyor bir tek damla üzerime Sokaklar sele gitmiş bir ben kuru kalmışım Göğe bakamıyorum bardaktan boşanırcasına yağıyor Bir benim üstüme yapmıyor nedense Yokluğunun istasyonunda bir ben varım Herkes karşı kavuşmaların istasyonunda İçimde bir benim mi endişe var Bir şarkı dinleyeyim dedim Ayrılığımızdan söz etti kapattım Ah aklımdaki sensizliğin sesini kısamadım Her yer kalabalık benim yanım ıssız Her köşede bir canlılık bir bende yok Kaybettim mi her şeyimi sen giderken Yoksa sen mi çaldın habersiz İşte yine kapımda öldüğüm yerdeyim Herkes sessizce bana bakıyor Herkes sessizlik içinde Bir gönlümde kalabalık sesler var Birde az sonra mezarımda olacak Bunlara sebep olan ben değildim Babil’in asmalarını üzümlerini ben çalmadım ki Üzüm yerken dallarını kırmadım ki İhtimaller beklemeler söyleyememeler Bir çığlık gibi yanımda kulaklarım sağır Benden başka duyan yok Asılı duruyorum her köşede her duvarda İndirmeyin asılı kalayım kendi elimle düştüysem eğer Duvarlar buz gibi yazın ortasında Isıtmıyor güneş yârin gözleri gibi kısık kalmış Hisseme düşen budur çeker giderim Yok, olmadığım bir şehre Seni unutturacak bir memlekete Bulunmaz mı bulunur Anadolu’m da Medeniyetin toprak altında kalan bir şehrinde Mehmet Aluç |