Göç Vakti
Karınca yükü dünya
Sardı sarmaladı aldı sırtına Yekindi ilk adıma gül peri Sildi alnından sızan teri Bakındı etrafına kimse görmedi Kapandı yüzler sisten Geçirdi dişlerini zamana didingen Bir adım, bir adım daha Utangaç tubanın gölgesine yarış Beş gün sonra iken üç gün önce varış Kalmaz dizinde dermanı gözünde feri Seherde gün batımı öper denizi Çırpar martı kanadını Sığınamaz gök kubbeye Ne vicdanı bırakır ne aklı Savrulur bilinmeze Bir yalnızlığı bir kendi Özlem sağarken demlendi Beklenirken vefa Milattan önceden Zaman yolculuğunda telef oldu erdem Düştü yüreğine mevsimin ilk karı İyi gün dostları; göç vakti… Songül Bulut |