DUVARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın www.youtube.com/watch?v=26XegETm7Q8
Kabul ediyorum, yalnızlık diye biryer var ... .../ Bu duvarlar tanıdık kemiksiz dillerin anası onlar beni duyuyorlar Başı bozuk bir gecenin zulasında bir saat var kadranına isyankar emiyor geceyi göğsünden nemli sıvalar bir de suskun dilimden acıyı kesen gaz kokulu bu odanın dört azılı kumkuması sarıyor beni etimi yağmalayarak dört bir yana Ben çirkinlerin en güzeliyim kancalanmış yüreğimin reflekssiz yerlerine adın seni arıyorum bıraktığım yerde sırlı aynalardaki bizim ölümüz biliyorum yine de garanti olsun seni defalarca öldürmek için gözlerimi üstüne sıkıyorum Rutubetli sofrasına meze olmuşum avuçlarımdan içiriyorum suskularımı yetmiyor sabaha sırtımı dayamaya hüzün üzerime çul seriyor ışıklar az gülsem dördü de sarıyor çıplak karanlığı, ben hala üşüyorum Sırtımda eli yalnızlığımın çapak çapak arınıyor gözlerimin pası ağlarken boş geçen bir öğle arası parmak hesabı ayar çekiyorum sessizliğime Üzerine alınmasın hiç kimse bir çimdik yeter beni kendime getirmeye kibirle yıkanmıyor gerçekler yarım kalışımla alakalı bu dava kararlı dört taş ana baş kaldırıyor benimle birlikte hayatın kumarından geri kalan ben ve onlar kireç kokmasa belki dayardım burnumu olmadı ki kendime nazır bir ruhum ki bu hiçlik hala göğsümde sızılar Geçmez zaman denen illet her gün ilk gün terkedilene her duvar dört atlı Ah! başımın seni erteleyen yarısı bilsen nasıl ağrıyor adını bile unutacağım az sonra asılınca sigaraya gel de kabul et gücün yeterse bu zavallılığı dayan benimle kendime Yok oluşların en fiyakalısını izle gölgemde geç buyur nihayetsiz bir masal istersen geç otur düşlerimin anahtarı paspasın altında sana çay da demlerim gelirsen Kabul edersen eğer Sonsuza kadar susabilirim bile Gülşah Gayret Tekirdağ _ |