AKŞAM SEFASI
Bir uçak geçiyor tepemden..
Gürültüsü içime içime işliyor.. Ardından bakıyorum.. Keşke içinde bende olsaydım diyorum.. Bende gitseydim, benden gidenler gibi ardıma bakmadan, Kimse sevgileri yanında götürmüyor, bir bavula tıkıştırıp nasılsa… Vedalar yıldırır insanları, Kimse almaz kollarına vedalarını.. Vapur saatini kaçırma telaşı gibi hayat, Bir arabanın son sürat dibe dayanmış hızında yaşam.. Ve sürüklenen yürekler ardın sıra, Çay istiyor canım, zeytin, peynir, ve simit karper yanında.. Bir solukta yemek belkide, doymuşluğa ermek en azından, Mideme hissettirmek derdim kimbilir.. Ben yemedim sen ye misali.. Bir yosun kokusu buram buram burnumda, Denize karşı ince belli bir bardağa yarenlik isteği, Elbetteki yanında mis gibi tavşan kanı bir çayla, Fonda içli bir şarkı, mutlaka zeki müren olmalı, Şarkımı ? Bilmem onuda zeki mürene sormalı, Vakit hayli geç oldu.. Akşamın sefaya durduğu, Keyfe keder her şeye dem vurduğu, Vakit hayli geç oldu… Hey garson, şuraya tek kişilik, ince belli bir çay çek.. Yanında varsa simit, ama mutlaka karperde olsun.. Yine uçak geçiyor tepemden, Kesin mahsus yapıyor bu uçak, Gidemeyenlere nispet yapmak beklide derdi.. Giden uçakların ardından da su dökülmez ki.. Neyse gelir şimdi çayım içerim belinden tutup içli içli… 24/12/2014 |