KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA
Abdullah bin Revaha’ya...
atıldığımda dünya karanlık bir geceydi -yalnızlığım ne vakit geçti elime- yıldızlar vardı serin göğümde bilmiyordum adım nedir, marifetim ne? bir ses işittim gizlice: -insan pek zalimdir ve kapar gözlerini korkuyordum kainat dönüyordu fikrimde gözlerim karanlığı dağıtsın diye açtım kelebeğim seni kurtaracağım bu karanlıklardan ama ölüyorsun diye de mahzun değilim sen sabahını bul, sonsuzluk diyarını gez! öyle bir sabahki bu, ayrılığı bilmez yüzün gülsün adem yok kelebeğim! yaratan yarattığını zay’etmez... sözlerim karanlığını dağıtsın diye saçtım atıldığımda dünya karanlık bir geceydi henüz ben açar açmaz gözlerimi sabah tüm sevinciyle artık benimdi elemlerim, korkularım benden değildi çiçeklerim bahçemde nihayet yeşerdi kainat bana şekerlerinden verdi yürüdüm gökkuşağının üzerinde göğe yükselen ruhuma mukaddes bir can geldi. yüzlerin karanlığını ağartsın diye geldi. |
Gönlüne sağlık...