Af Kapısına KoşanRahmeti keremi sonsuzdur Yüce Rahman’ın Yaklaşırsan canı gönülden suçun derya olsa da Pişmanlıkla çalarsan kapısını karşılar seni Rahman’ın Elin bomboş gidende üzülme Lütuf onun Kerem onun Suç senin merhamet af ile Rahmanın yaklaş kapısına Ayaz vurulup kavrulacaksın sanma dağılsın kelimelerin İsmini anarken kar beyaz gözyaşların akarsa damla damla İman kaplar ruhunu yumuşak merhamet ile sarar seni Okyanus gibi kabarır coşar ruhun Affın deryasında Affın lezzeti tadı nefsi şeytanı atar uçuruma yaka yaka Af ile mutlu olan kul koş iman deryasına olma artık başka Biter acıların gamını atar yükünü kar beyaz akan ırmak gözyaşların Pişmanlıkların deryasında yıkanan ruhunla affın bahar gelişi ile Akar gözlerinde ateşten yaşlar kar beyaz pişmanlığın Nefis engeline takıldığın acizliğin rüzgârına kapıldığın belli Gözyaşların cehennemi kurutur söndürür Rahman’ın katında Rahman çok sever kulunu samimi gözyaşı akarken Gözyaşını akıtan kalbin feryadını duyar Rahman Affın kapısını sonsuz açar Yüce Rahman Def eyler ruhunda nefsi şeytanı Rahmeti ile merhameti ile sarar bedeni Bir hece bir harf yakar yıkar günahı Gülümsemeyi gizleyebilir mi günah ile ah Günahın denizinde boğulurken Ömrü boğabilir mi? Bir hece bir harf yakar yıkar günahı Af Tövbe açar güneş ile mutluluğun kapısı Dağ dağ yaraları Günah hançeri ile Günah oklarının acısını siler yok eder Bir af tövbe samimiyeti ile Rahman terk eder mi hiç kulunu Günahın şeytanın zulmet yumağı okundan korumaz mı kulunu Mutluluğa dair her şeyi silen günahla bırakır mı? Af kapısına koşan kulunu Rahman Mehmet Aluç |