KİM BİLİR
Ben beş para etmez düşler kurarken
O, elinde ekmek, ayaklarında telaş, Dudaklarında bir istasyon türküsü Kar tanelerine can veren yaprakların, İç çekişlerine aldırmadan yürüdü Issız bir nehir gibi geçti yanımdan. Bakışları uzak bir orman gibi yalnız ve tenha, Yanakları gelincik tarlası kadar kalabalık ve güzeldi Yürürken sanki bir yokuşu aşıyor gibiydi Saçları alabildiğine özgürdü ama Koynunda bir mahkûmu taşıyor gibiydi. Kim bilir kimeydi kavuşma arzusu Hangi elin sılasıydı leylak kokan saçları? Kimin gurbetiydi o güzel gözleri? Hangi ateşin bıraktığı kül, Hangi denizin kumsalıydı teni? Kim bilir!... Elinde ekmek, ayaklarında telaş Geçip gitti yanımdan Beni kaç kez öldürdüğünü bilmeden. Aydın YÜKSEL-ANKARA 27-11-2024-Salı-00.04 |