Kozmik dev/in/imkimliğimi bırakırken teninde yetim yüzlü bir çocuğa döner iklimim üşürken sensizliğin mevsimlerinde karanlık kıyılarıma vurur golfstrim eprimiş zamanların kekremsi bekleyişi içinde gönlümde fosilleşirken acılar gecenin avucundan içerim aşina hüzünleri hüzzamın gamları nakarat olurken dilimde sevdayı takıp koluna gel hadi!.. yakamozları demet demet ser yollarıma yıldızları taç yapalım gecenin uzayan saçlarına gözlerimin ıslak sokaklarından süzülen yaşları kurut dudağınla düşleri inci gibi takarken boynuma öpüşlerini bırak lepiska saçlarıma mutluluğun kuytularında gezinirken nihavent bir şarkı fısıldasın rüzgar kulağıma aşkın kelepçesini tak hayatın bileğine gülüşümün güneşi tutsak olsun gözlerinde kozmik ışınlar efsunlu şiir olup yağsın başımıza ömrüme ak bir nehir bir nefes gibi kimliğin rehin kalsın yüreğimde... AA |
şiiriniz bana günter grass'ı hatırlattı...ve şu dizeleri...
kozmik
bir yaşantımız var şu yuvarlakta
adına yeryüzü dediğimiz
biz kaplamışız duvarlarını bin yönde
çizmiş karanlığı üzerine ellerimiz
düşmanlar yaratmışız kendi içimizden
ölümü üleştirmiş eşken isimlerimiz
sımsıkı kapanacaksa bütün kapılar
hiç belirmeyecekse o düşsel umut
kapkara duracaksa orada ufuklar
sonsuza kadar ışıksız şu konut
yalnız korkudur boy verir içimizde
bir gizli düşmanın açlığını büyüten
saldırır belki yıkar duvarlarımızı
çiğnenir geçeriz belki dişlerinden
direnç anlamsızdır o zaman, yenilmişizdir çünkü
yönelir sorulara durmadan çaresizlik
dostlar, kardeşler, en kopmaz ilgiler
şu yuvarlak içinde baştan gömüldük
tbrklr...
TANIMSIZ tarafından 2/13/2008 8:42:52 PM zamanında düzenlenmiştir.