1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
820
Okunma
paslı bir gökyüzü başımın üstünde gördüğüm
gözleri şişmiş yalnızlığımın
sinesi kördüğüm
soğuk mevsimler tünüyor gerdanına martıların
dalgalar süpürüyor efkarımı
fragmanı dönüyor ıssız sokaklarda
sana olan uzaklağımın
üzerimde çocukluğumun masumiyeti
salça ekmek kokusu boynumda
ter içinde alnım
al al yanaklarım
kursağımda unutulmuş sevinçlerimle
yine dokuzumdayım
bekliyorum
sen yoksun
acım ağır basıyor yaşıma
bilmem kaç ton eder bu sensizlik
ensemde hala nefesinden bir parça
buram buram burukluğumsun
bu hazan, bu yapraklar
bu sokak lambası açık seçik
sen yoksun
kitabını yazdım yokluğunun
senden bahsettim
yok dedim ardınsıra
gelmedi dedim
biraz sitem ettim
bağışla
bekleyişimden dem vurdum
saatleri, mevsimleri birer birer tuttum
gelir dedim
gelmedin
kimbilir bir gün hatırlarsın beni
çalarsın kapımı vakitsiz
sen susarsın öylece, durur zaman
ben sensizliği okurum sana
kimbilir, sen bile utanırsın yokluğundan..
- Abdullah Cemek