UĞRUNA...
Korkmak kadar göreceli varlığını yadsımak
Umarsızca kıyısında köşesinde kalmak kadar Yine de susmak bilmezken gönül nereye kadar. Tümlenmiş bir cümlenin içinde gizlenmek Bir düş kadar asil olsa da Acısını yaşamak Uğruna sevdanın Arınmak dünyanın kirinden pasından. Düş ertesi, gün ertesi Çaresizliğin yürek burkan tecellisi. Kifayetsiz addedilen ruhun son hamlesi Var oluşun hükmünde yok sayılmak Acısı o duyulan öfkenin. Nazarında, niyazında Ellerimin her seferinde dokunduğunda semaya. İnkâr etmek aslını mümkün mü söyle sefil gönül Yok addedilmek dünyanın gözünde Ne bir kelam ne de şu kırık kalem Telaffuz ettiğim nice kelime içermez tek sitem. Kuşlar kadar ürkek ve naif Kafes kadar dar her bir zihniyet Kemale erse de yaşım Vazgeçemediğim o çocuk yanım. Erer ömür elbet bir gün nihayete Yine de söyle, çöker mi bunca acının tortusu en dibe Yalan riya olmadı yoldaşım Gök kubbe altında buluştuğum nice gönüldaşım. Ne zafiyet ne yoksunluk Nicedir eşliğinde iken o ketum yalnızlık Ne başı ne sonu bu hikâyenin Asla sirayet etmediğim o meşum sessizlik yüreğin karası İnkâr edemediğim içine düştüğüm o büyük yanılgı Ve ne varsa yürekte gizli saklı. |
Özlem Demirkaya &*.*&