YÜZLEŞMEKSoydu derimi asitli diliyle, kemiklerime kadar yüzleştirdi yüzümü. Titreyen gözkapaklarım korkarak ve merakla yüzleşirken ezip geçilen parçalarımla. Elleriyle ruhuma dokundu çünkü ben uyumadan önce uyanamadım, göremedim eksilen çocukluğumun ağır yaralarını. Ağırlığıyla ezildim büyüyen gözbebekleriyle yargıçlarımın. Çok ve boş bilen, geveze teneke dilleriyle zamanın paslı. Telafisiz... sözlerin geri alınamayacağı kesik cümlelerinde giyotine vurulurken ruhum ve dostumken kanımı alkışlayanlar. Düştükçe toprağa. Düştükçe yükseldi mavi bir cümle ve sonsuz bir okyanus. Gülümsedim "güneş doğmasa ne çıkar, ben ölürken dahi özgürleşiyorken, kim karartır gri bir bulut gibi gönlümü" ... Yüzleştikçe çelişkili ve derinleşen. Kaçtıkça sahte ikiyülüleşen. ... Yine de soy ruhumu titreyen gözkapaklarımın altında büyüyen gözbebeklerimi aynanın sonsuzluğunda... Yasemin Kara 25.11.2014 00:33 |