en basit hayallerin mevsimlere sığmadığı geçitlerden geçerken nemrutun taşlarını sektirdiğim gök mavinin herkese düş yağdırmadığını biliyorum
solumun kayalarından bakan eşkıya ovalara yalnızlık uçurduğu vakit yüzünü görmediğim Midyad’lı kızların esmer rüzgarlara nasıl yandığını düşlüyorum
Cudi’nin ellerine oturup Diyarbekir surlarına savurduğum kaçak tütün şimdi Rize’de bir kahvehanede ihtiyar bir adamın çayına buğu
sonradan aklıma dağılan rüzgarlar binlerce yıl önce göçen kavimlerin yorgunu yüreğim vatan kıyısında bir İstanbul ağrısı
Dersim’den havalanan kuşlar beşiklerde sallanan bebeklerin gülüşüyle dağlı adamlara pamuk tarlalarına ve Fırat’ın suyundaki iklime Dicle’nin tarihine taşıyor vatanımı
çocuklar toprak damların tarhana kokusuyla taş duvarlara resimlenmiş sarı sıcakla büyüyor avucuma doldurduğum Cizre yanığı şiirleri dağınık çocuk parklarının yeşiline salıyorum dizleri kanadığında ağlayıp kanını küçük elleriyle silen düşlerin ustalarına çırak kalmış kırk aşksızlıkla merhabalar gülüyorum
herkes biraz anıdır başka kentlerin hatırında unutulmayan sohbetlerden geçen trenler,vapurlar ve asfalt, asfalt yol üstü çay sıcağı sevmeler bir yangın yeridir yüreğin ülkesinde
bütün yitirilmiş gülümsemelere demlenen ağlamalar artık bitip gitmiş hayallerin gerisindeki su birikintisidir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EŞKIYA ŞİİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EŞKIYA ŞİİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çocuklar toprak damların tarhana kokusuyla taş duvarlara resimlenmiş sarı sıcakla büyüyor avucuma doldurduğum Cizre yanığı şiirleri dağınık çocuk parklarının yeşiline salıyorum"
...
şiire susarak başlamak... öyle ki peşisıra olabilecekleri az veya çok tahmin ederken bir yandan da bırakacağı sonuçlara odaklanırız.
her şiir kendi dünyasında değerlidir elbette ama bazı şiirler kendi değeriyle de yetinmez aksine onlarca insanın sokakla buluşmasını sağlar. sonra yanına biri yaklaşır ki aslında yaklaşan, bir bakıma o şairin özdeşi gibidir. derken çoğalır sesler ve hüznün umutla kardeşliğinde yeni bir sayfa daha açılır..
...
su birikintisine bıraktığınız bu şölen inanıyorum ki çok sayıda yüreği ağırlayacaktır. seni ve hasan yoldaşımızı içtenlikle kutlarım bülent.. teşekkür ve sevgilerimle..
miNa.. tarafından 11/25/2014 3:11:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
susmanın dizayn edildiği bir yaşam anlatımında konuşulması gerekenleri bir heybede taşımak sanırım sonra yeri geldiğinde saplamak havaya...yüreğine merhabayla onur duydum yine..
Cudi’nin ellerine oturup Diyarbekir surlarına savurduğum kaçak tütün şimdi Rize’de bir kahvehanede ihtiyar bir adamın çayına buğu
sonradan aklıma dağılan rüzgarlar binlerce yıl önce göçen kavimlerin yorgunu yüreğim vatan kıyısında bir İstanbul ağrısı
Dersim’den havalanan kuşlar beşiklerde sallanan bebeklerin gülüşüyle dağlı adamlara pamuk tarlalarına ve Fırat’ın suyundaki iklime Dicle’nin tarihine taşıyor vatanımı
.........Konusu, anlamı ve duygusunun yanında okuyan yürekte iz bırakan o güçlü anlatımı ile olağan üstü güzellikte bir şiirdi gönül sayfanızda okuduklarım. Okurken dinlediğim o güzel yorum da başka bir haz verdi doğrusu. ........Hisseden yürek ve yazan usta kalem sahibini tüm içtenliğimle kutluyor, selam ve saygılarımı bırakıyorum dizeler arasına. ........Sağlıkla ve mutlulukla kalın.
beren yılmaz tarafından 11/25/2014 12:59:02 PM zamanında düzenlenmiştir.