Tuzlu Afgökleri bekliyorum kuş karanlık ve rüzgarlarla dilleri civildaşan kırlangıç taburları içinde o genişletilmiş yokluğuyla dünyanın gökleri istiyorum şefkat ile hatırlamak için çamurlu yağmurları ama ısrarla palyaçolar gönderiyor bana tanrı yanlış anlaşılır biliyorum böyle bir kadın her zaman yanlış anlaşılır y erin dilinde ne zaman düşülse yerle göğün bir olduğu o yere bir kalbe, tene, düşe henüz olmamışın kaderine bir uçurum olarak anılır kalçaları ne zaman batsa tanrının küçük iğneleri kırmızı seyreltilir kan dualarında ve alçalır uzuvların o huzurlu sesi seksi, ruh emici ve mücevher bağırırlar şekilsiz bir alev kadar kendi ateşinde parıldar ama bilinmez ışık da yakar göklerden biliyorum maviden, yeşilden, kahverengi ve griden kızılca kargalar, bulutsu piçler ve bir ormandan damlayan tilkiler ne zaman gelseler anlamak için bir kadını bindirip kalplerini gri bir ata canavar gittiler ve yalnız kendi masallarında sevildiler! gnşk-jir |
bir alt yorumcuya cevap gibi oldu ama olsundu..
şiir kaderdir ve mukadderdir hüzün.