O'nu özlüyoruz! 1881-1938"Al işte yoksun oyuncağı kalbimin zehir zemberektir" sen yoksun kimse yok gözlerimi çıkartıp koyuyorum kabrinin yanına varsın başım gözsüz dönsün eteklerinde varsın Samsun asfaltına sürülen izlere düşsün ey hüküm: Ey en doğal; değermi bu dünya sensiz yaşamaya kalkıp yakıyorum ayışığını gecenin ve herşeyin durulmuş yarısında kar üşüsemde titresemde yola vuruyorum kendimi kendimi döşeyerek geçiyorum satılan toprağın kan dolu dehlizlerinden "evet" yoksun boynum bütün eğimlerde tepeme damızlanıyor it başlı küheylanlar.. gittin bir gün sessiz sedasız tüm renklerin çocukları ağladı göğe baktı ’niye gitti" dedi vuslata dayanan Yusufcuk kadar aşık elimizdeki son zeytin dalını kıracak kadar Züleyha kaldık harlandı ateşin koru sussak yeryüzü sallanır dilimizi ifade eder kül ve düğümlenmiş sözcükleri çözer senin bakışındır dehasınca ışıldar yolumuza unutmayacağız pürüzsüz göğümüzü süsleyen gülüşünü unutmayacağız bütün sıfatların yakıştığı mavi gözlerini bütün rediflerin kıvılcım gibi içimize döşediği Nutkunu: Unutmayacağız ---Daha şafak --Daha güneş -Daha isyan Hayatım mumu söndür yazıyı boşalt- |