Bahtsız AşkBu karanlık gecenin sabah olur mu? Gün ağaracak Mahinur bir karanlığa dolacak Elbet gecede soyunacak siyah libasından Umut! Ben Kenan da bir kuyu Makus talihim le çıkar mıyım bu girdaptan? Eylül şiirlerini yağdı sırılsıklam oldu kentim Mihnet pınarında bir kırık testiyim Dert dolup hicran sızıyorum Tükendi kelimeler ben elif yazıyorum Meğerse bir şey bilmiyor muşum! Kanadı kırık kuşlar gibi uçmak isteyipte uçamamak Çaresizce ağlamak ve karanlığa sitemler yazmak Ey yollarımın adressiz yolcusu Yitik düşlerim ziyandır zamana Müellifi olduğum bir şiir kıraat ediyor lisan Lâl çehreli gözlerini yazamadım bozuk lügatim Zahir inan mürekkep gibi boşalır gönlümde matem Savrulurum dalga dalga Kabarır sularım köpük köpük Şaşkınım... Sorma neden diye ey elleri şiir kokanım Bilirim sende ütopik hayaller kurarsın uzak illerde Ölüm ötesi mahşer günlerine Bir efsanenin Leylasıyım şimdi Mecnun eder bu hasret bizi! Dudaklarımdan dualar uçurdum Mevla’ya Açtım ellerimi semaya inan yalvardım Hüda’ya Her şeye razıyım haramsa tövbe Ve öylesine tuhaf ki üşüdüm titredim ateşler içinde Yağmurdu cama vuran güz pencerem hep ıslak Titrek bedenimde kadınca bir sezgi Hiçbir gül hak etmedi solmayı dalından hunharca koparılmayı İsyanda haklıdır belkide bülbüller Ruhunun kuytularına gömdüğü aşk bestelerini ötmekteler Belki de bahtsız aşklara şiirlerle isyan etmekteler... Nuray Ayhan |