Okuduğunuz şiir 3.11.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
UYAN
Ay yıldızın altında, farklı renk, ortak desen, Gerekince tek soluk, kasırgalaşıp esen, Olanı olacağı bir de benden dinle sen; Bu millet ki korkusuz, sesi gür, gözü çakmak, Birbirinden güç alır, koşardı oymak oymak.
O milletin gür sesi, dağları inletirdi. Düşmana diz çöktürür, hükmünü dinletirdi. Yedi düvel dilinde, adını ünletirdi. Gökyüzünü yırtardı, şimşek olup çakarak, Buz dağını yıkardı, güneş gibi bakarak.
Şimdiyse ağ örüyor, dört bir koldan ihanet. Hırs, öfke ve nefretle, besleniyor melanet. Kardeş kanı dökenin, üzerinedir lanet. Dillerde acı ağıt, yüreklerde infilak, Bu gidişle sonunuz, helak olacak helak.
Kandil’in yamacında, emanettir parkası, Şeytana yuva olmuş, kafasının arkası. Soy kırıyor aklınca, satılmış şer fırkası. Pimi çekilmiş bomba, kararmış cümle afak, Bıçak değmiş yüzüne, kan sızdırıyor şafak.
Kucağında oturtup, pohpohlarsan düşmanı, Sana döner namlular, elbet vardır zamanı. Etrafını saracak, yangının en yamanı. Seni de bitirecek, koynundaki asalak, Sarsılmaz dengesiyle, adalet gelir mutlak.
Kalleşçe sırttan vurmak, namerde olmuş kural. Dökülür yiğit kanı, katili sanki kral! Öldürmeye doymuyor, kan emen, sinsi çakal. Adım başı bir hain, adım başı bir tuzak, İnsan çıkmış rayından, insanlıktan çok uzak.
Döktüğün o kan var ya bayrağımın alıdır. Şehidimin üstünde, bayrak cennet şalıdır. Sen kırdıkça boy verir, kırdığın can dalıdır. Gün yakındır hırsından, çatlar bu kara toprak, O gün bağrı kudurur, hainleri yutarak.
Silkinip şahlanmanın, geçmeden vakti uyan! At ölü toprağını, kendine gelsin duyan. Varsın sabah olmasın, yeter ettiğin ziyan. Sesimi yükselterek, istiyorum haykırmak, Birleşip çoğalarak, akalım ırmak ırmak.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
UYAN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UYAN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Diri olmak ve bir olmak zamanı. Bu güzelim coğrafyada yaşayan herkesin, ama herkesin daha güvenli ve huzurlu yaşayabilmesi için aklı selim olmaya ve bölünmemeye, parçalanmamaya ihtiyacımız var.
Pek güzeldi canım, kaleminden öptüğüm. Ömrüne bereket güzel şairim...
''Diri olmak ve bir olmak zamanı. Bu güzelim coğrafyada yaşayan herkesin, ama herkesin daha güvenli ve huzurlu yaşayabilmesi için aklı selim olmaya ve bölünmemeye, parçalanmamaya ihtiyacımız var.''
O milletin gür sesi, dağları inletirdi. Düşmana diz çöktürür, hükmünü dinletirdi. Yedi düvel dilinde, adını ünletirdi. Gökyüzünü yırtardı, şimşek olup çakarak, Buz dağını yıkardı, güneş gibi bakarak.
Hepimizin ortak duygu ve düşüncelerini dile getiren harika bir hece şiiri. Okurken milli duygularım galeyana geldi.Sizi can-ı gönülden kutluyorum.
Günün değil yılın seçkisine layık bir eser. Selam sevgiler,duyarlı gönlünüze.güçlü kaleminiz var olsun.
İnsanımızı uyaran çok güzel bir şiirdi. Bizim birlik ve bütünlüğümüzü bozamayacaklar. Yaptıklar plânlar hep yarım kalacak. Milletimize güveniyorum,ne kadar zor uyansa da.
Ay yıldızın altında, farklı renk, ortak desen, Gerekince tek soluk, kasırgalaşıp esen, Olanı olacağı bir de benden dinle sen; Bu millet ki korkusuz, sesi gür, gözü çakmak, Birbirinden güç alır, koşardı oymak oymak.
O milletin gür sesi, dağları inletirdi. Düşmana diz çöktürür, hükmünü dinletirdi. Yedi düvel dilinde, adını ünletirdi. Gökyüzünü yırtardı, şimşek olup çakarak, Buz dağını yıkardı, güneş gibi bakarak.
Şimdiyse ağ örüyor, dört bir koldan ihanet. Hırs, öfke ve nefretle, besleniyor melanet. Kardeş kanı dökenin, üzerinedir lanet. Dillerde acı ağıt, yüreklerde infilak, Bu gidişle sonunuz, helak olacak helak.
Kandil’in yamacında, emanettir parkası, Şeytana yuva olmuş, kafasının arkası. Soy kırıyor aklınca, satılmış şer fırkası. Pimi çekilmiş bomba, kararmış cümle afak, Bıçak değmiş yüzüne, kan sızdırıyor şafak.
Kucağında oturtup, pohpohlarsan düşmanı, Sana döner namlular, elbet vardır zamanı. Etrafını saracak, yangının en yamanı. Seni de bitirecek, koynundaki asalak, Sarsılmaz dengesiyle, adalet gelir mutlak.
Kalleşçe sırttan vurmak, namerde olmuş kural. Dökülür yiğit kanı, katili sanki kral! Öldürmeye doymuyor, kan emen, sinsi çakal. Adım başı bir hain, adım başı bir tuzak, İnsan çıkmış rayından, insanlıktan çok uzak.
Döktüğün o kan var ya bayrağımın alıdır. Şehidimin üstünde, bayrak cennet şalıdır. Sen kırdıkça boy verir, kırdığın can dalıdır. Gün yakındır hırsından, çatlar bu kara toprak, O gün bağrı kudurur, hainleri yutarak.
Silkinip şahlanmanın, geçmeden vakti uyan! At ölü toprağını, kendine gelsin duyan. Varsın sabah olmasın, yeter ettiğin ziyan. Sesimi yükselterek, istiyorum haykırmak, Birleşip çoğalarak, akalım ırmak ırmak. Tüm güzellik ve yorumlar şiirin kendinde saklı yüreğinize sağlık,saygılarımla
Hiç bir taraf ve ideoloji gözetmeden, güne değer kılınan bu anlamlı ve gerçeklerle dolu eseri hayranlıkla okudum takdir ettim. Şiirde vatan severlik, millet olma topraklarına, insanına tarihine değerlerine sahip çıkma ülküsü var. Bundan da, mutlu olmamız lazım. Kendi adıma çok değerli anlamlı bir eser okudum. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Tebriklerimle Hicran hanım. Sizi yürekten kutladım. Saygılarımla.
saygılar ...duyguları okşama anlamında etkin bir şiir... "Ay yıldızın altında, farklı renk, ortak desen, Gerekince tek soluk, kasırgalaşıp esen," dizeleri özellikle Anadolu coğrafyasında ortak motif ve dene anlayışını görmek anlamında etkileyici...ancak şiirin geneli evrensel barış teması yerine duyguları kabartıp öfke ve barış köprüklerini yoıkma riski var ki bu köprüleri yıkanda yapanda emperyalist güçler olunca bizler kendi içimizdeki kendi motifi kotumak ve güzellştirmenin uzağına düşebiliyoruz..Oysa bu topraklarda kardeşçe birlikte halkların kültürlerine inancına saygı duyarak kendimiz abartmadan böbürlenmeden eşit ve doğuştan getirdiklerimizle değil insanlığın ve Anadolu'nun geçmiş uygarlık izlerinin sentezini yaparak uygarlık mirasına katkı sunabiliriz.Demem o kiii bu şiir bu vatan topragın karabagruında sıradağlar gibi duranların değil ..işbirlikçi çalan çırpanlarındır.oysa ben toprağın karabagrında durduğum kadar bu güzel ülkenin doğasını yeşilini,denizini havasını suyunu bütün güzeliklerini yaşamak istiyorummm..ve şair muhalif olmalıdır yazdıkalrı ile ürettikleri ile ufuk açmalıdır yanlışları göstermelidir ,değişim ve dönüşümü beslemelidir kiiiiaydın olma sorumluluğunu yerişne getirebilsin...yoksa ...
"İşbirlikçi, çalan, çırpanların şiiri mi? Yukarıda okuduğunuz dizeler mi? " sizin şiirinizie dair değil bu cümle..ayrıca sizi tenzih ederek şu fikrimde netim..vatan millet diyerek bu kutsal ve siyaset üstü degerleri degersizleştirenleri ve sömürenleri kastettim ..size dair ,şiirinize dair sözüm yok ..bu ülkenin kaynaklarını adil paylaşmada çok ciddi sorunlar oldugu konusunda farklı düşünüyoruz şiirlerinizi okumaya devam seviyeli bir şekilde tartışmayada::))
Valla kimsenin duygularını okşama gibi bir niyetim yoktu bunu yazarken, keza öfkeyi kabartıp, evrensel barışı zedelemek de aklımın ucundan geçmedi inanın…
Hepimizin bildiği gibi Türkiye içerisinde bir çok etnik grubu ve topluluğu barındıran, bu bağlamda oldukça geniş bir yelpazeye sahip olduğu bir gerçektir. Kaldı ki bir ülkenin bütününü oluşturan etnik gruplar o ülkenin milli kültürünün mihenk taşlarıdır. Burada söyler misiniz hangi etnik grubu hedef almışım, saldırmışım, aşağılamışım ? Neden gocunduğunuzu inanın anlayamadım.
İşbirlikçi, çalan, çırpanların şiiri mi? Yukarıda okuduğunuz dizeler mi? Yapmayın Allah aşkına, ben sizin bile bu söylediğinize inanıp inanmamakta çelişki içinde olduğunuzu görebiliyorum. Şiir olup olmadığı tartışmaya açıktır kabul de; işbirlikçi, çalan ve çırpanlara mal etmenizi anlayamam ve kabul edemem. Onlara ait olmadığından ben şahsen adım gibi eminim. Yazdıklarım bu toprağın bağrında sıradağlar gibi duranların ve hala o dağlara gözünü kırpmadan kendilerini ilave edenlerin anısına hürmeten kaleme alınmıştır.
Demişsiniz ki; bu güzel ülkenin doğasını yeşilini,denizini havasını suyunu bütün güzeliklerini yaşamak istiyorummm. Yaşayın efenim size kim engel oluyor.
Ülke genelinden bahsetmiyorum bakın, sadece Bodrum’da neredeyse yerli nüfusu ikiye üçe katlayan yurdun çeşitli bölgelerinden gelip yerleşmiş insan nüfusu var.
Sorun bakalım özgürce çalışabiliyorlar mı? -Evet. Kazandıklarını özgürce harcayabiliyorlar mı? -Evet. Yatırım yapabiliyorlar mı? -Evet. Çocukları eşit şartlarda eğitim alabiliyor mu? -Evet. Birisi de çıkıp sen şu şehirden geldin, sen bu şehirden geldin, sen Kürtsün, sen Lazsın deyip dışlıyor mu onları sorun bakalım.
İki katlı çift daireli, duvarları ortak binalarda birbirlerine diş bileyerek değil, ayırımcı zihniyet içinde değil inanın bir bütünü oluşturan mozaik parçaları gibi yaşıyorlar.
Son olarak ne düşünerek yazdığımı en iyi ben bilirim. Okuduğunuzdan ne anladığınızı da en iyi siz bilirsiniz ve bu benim değil sizin sorununuz.
Silkinip şahlanmanın, geçmeden vakti uyan! At ölü toprağını, kendine gelsin duyan. Varsın sabah olmasın, yeter ettiğin ziyan. Sesimi yükselterek, istiyorum haykırmak, Birleşip çoğalarak, akalım ırmak ırmak.
gün gelir oynanan oyunlar bozulur...gerçek bir keskin mızrak hiç kimse gizleyemez.Umarım kardeşliğin barışın huzurun birlikten geçtiğini anlar insanoğlu...tebrikler...değerli kaleme hep sevgimle...
Hayır, bu benim düşüncelerimin dili, okuyup sizin kalbinizden geçirdikleriniz de sizin düşüncelerinizin dili…
Saygı duyarım, amma velakin;
Altını da çizerek belirteyim ki, aynı toprağı paylaşıp, aynı bayrak altında yaşayıp, buna rağmen gerek iç, gerek dış güçlerin tesiriyle ve dahi kimsenin baskısı altında olmadan tamamen kendi iradesi ile vatana bayrağa ihanet eden hiç kimseyi (bu Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni vs. olabilir hiç farketmez )kardeş görmediğim gibi; adının önündeki etnik kimliğe bakmazsızın (bu Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni vs. olabilir hiç farketmez ) vatan ve bayrağına sahip çıkan, gözü gibi sakınan, bu uğurda canını ortaya koyan, birlik ve beraberliğe önem veren, millet olma şuurunu kavrayabilmiş, barış yanlısı herkesin de kardeş olduğuna inanırım…
Durum bundan ibaret, Çok teşekkür ederim saygımla…
ilkinip şahlanmanın, geçmeden vakti uyan! At ölü toprağını, kendine gelsin duyan. Varsın sabah olmasın, yeter ettiğin ziyan. Sesimi yükselterek, istiyorum haykırmak, Birleşip çoğalarak, akalım ırmak ırmak. ...ÇOK ÇOK ÇOK GÜZEL, DUYARLI KALEMİNİZİ AYAKTA KUTLARIM...SEVGİLER
yüz yıllar boyu birlikte yaşadık son elli yıldır toprağımıza nifak tohumları ekildi ama bazı ahmaklar son elli yıldır emperyalist güçler için neyin önemli olduğunu anlayamadılar ve onların pohpohlamasıyla ülkeyi karıştırmaya uğraştılar oysa her şey sadece petrol ve yer altı zenginlikleri ve israilin isteğiyle müslüman toplumların zayıflatılması üzerine kurulmuş bir senaryo ve mağlesef ülkemin insanları bu filmde sadece figüran
şiir harika sosyal içerikli şiirleriyle bildiğim kalemi bu gün burada görmekten son derece mutlu oldum kutlarım saygımla
...Hicran hanım acizane bendeniz günün şiirlerine pek uğramam...uğradığım zamanda genelde sukut-u hayale uğrarım...ama bugün çok şükür büyük bir nimete kavuştum
...Allah için söylemem gerekirse Necip Fazıl'ın ve Vatan Şairi Akif'in şiirlerinden hiç bir farkı yok...gür bir sesle sanki bir bayram törenindeymişim gibi okudukça okudum, okudum, okudum...
...milli ve manevi duygularım yükselerek adeta adrenalin im tavan yaptı...bu duyguyu yaşatan siz hanımefendiye çok teşekkür eder, başarılar dilerim
Hoş geldiniz sayın Nurani… Bu şiirin ilk dizesi; ay yıldızın altında renk renk desen desen’’ olarak, sevgili cemre2 nin yorumuna cevapta bahsettiğim düğünde dökülmüştü dilimden (gerçi demlenme aşamasında şimdiki halini aldı) şahit olduğum o eşsiz manzara karşısında gözlerimden kimseye çaktırmadan süzülen iki damla yaş eşliğinde… Sonrasında üzerinde çalışırken zaman zaman gene engel olamadım gözyaşlarıma… Şimdi ise yorumunuzu okurken özellikle şu cümlede gözlerim doldu. ’’gür bir sesle sanki bir bayram törenindeymişim gibi okudukça okudum, okudum, okudum.’’ Duygularımın size Necip Fazıl ve vatan şairi Mehmet Akif’i hatırlatmış olması ise itiraf etmeliyim ki gururumu okşadı. ÖNCE VATAN diyor ve çok teşekkür ediyorum bu güzel yorumunuz için. Saygımla…
Olmayan bir tarihi yazmak ,olmayan kahramanları konuşturmak ,olanlardan korkmak yada saklanmaktan başka hiçbir şey değildir.
oysa
‘’Tarihten Türkler Çıkarılınca geriye hiçbir şey kalmaz’’
Hiçbir şeyin olmadığı beyaz bir metinden yola çıkarak ,yol boyunca ‘barbarlar’ diye adlandırılan ırk ,dünya üzerinde adaletten, insanlıktan, asillikten ayrılmayan ;korkusuz ve yok etmeyen ,yaşama hakkını bütün insanlığa kendi hakkı gibi sunan tek millettir. Ve yine yok edilmeye terk edilen ,kendi topraklarından sürülen ,soykırım sözlerine en çok tabi tutulan millet ,derin uykusundan uyanınca dünyayı dizayn ederken asla parçala-yok et üslubunu kullanmadı. Türkler dünyada cesaret ve kahramanlıklarıyla, Avrupalılar ise vicdanlarını ayaklar altına sererek savaşıyor ve yaşıyorlar.
Hanımefendi şirinizi bir kaç kez okudum. Görünen tehlikeyi tesbit ederek, ülke bütünlüğünü kucaklayıp uyaran çok güzel bir şiir... Kürdümüzle - Türkümüzle "_U_Y_A_N_M_A_M_I_Z_ " lâzım gerçekten. ****************************************** Kandil’in yamacında, emanettir parkası, Şeytana yuva olmuş, kafasının arkası. ****************************************** Uyanmak için de oyunu doğru okumamız lâzım. ABD; Sovyetlerin Ortadoğu petrollerini ele geçirmesini önlemek maksadıyla; Pakistan, İran, Irak, Türkiye'yi İngiltere'nin koordinatörlüğünde bir araya getirerek 1955 de CENTO yu kurdurdu. SOVYET tehdidinin kalktığını görünce de (1979 dan itibaren) bakın bu dört ülkeden üçünü bir bir yine bizzat ABD karıştırıp bu günlere getirdi. Sıra bizde demek ki. Şimdi ABD nin amacı petrole güdümlü bir bekçi tayinidir. Kürt kavramı , Kürdistan veya tarih boyunca hiç olmamış Kürt devleti ABD nin umuru değildir. "Kandilin yamacındakilerin parkası" da zaten üzerlerinde bu nedenle emanet durmaktadır. Ayaklandırılmış, dağa çıkarılmış veya meclise yollanmış sınırlı kişilerin hedefiyle, evinde oturan masum, ailesine toprağına vatanına bayrağına bağlı insanımızın yani, kitlelerin hedefi aynı değildir. ****************************************** Gün yakındır hırsından, çatlar bu kara toprak, O gün bağrı kudurur, hainleri yutarak. ****************************************** Vurguladığınız gibi bu yolda gereksiz canlar yandı, yanıyor, daha da yanacak gibi gözüküyor. Güzel şiirinizin yukarıdaki naif uyarısından hareketle diyorum ki ; İşi silaha getirmeden çözmek akıldan yana olmaktır. Dağda yürütülen bu günkü çete savaşı ekin yakar, bina yakar, can yakar ama, devlet yıkıp devlet kurmaz. Bu oyunun farkında olarak ; " _U_Y_A_N_ " demek suretiyle "Zeytin Dalı" sunan yüreğinize dilinize kaleminize sağlık diyor, bu anlamlı ve mesaj dolu mükemmel şiirinizden dolayı sizi tebrik ediyor saygılar sunuyorum.
...Süleyman bey bu güzel ve manidar ve de samimi tahliliniz için sizi kutlamak ihtiyacı duydum
...Süleyman bey acizane bendeniz günün şiirlerine pek uğramam...uğradığım zamanda genelde sukut-u hayale uğrarım...ama bugün çok şükür büyük bir nimete kavuştum...ve bu vesileyle sizin bu güzel yorumunuzu okumuş oldum
‘’Dağda yürütülen bu günkü çete savaşı ekin yakar, bina yakar, can yakar ama, devlet yıkıp devlet kurmaz. ‘’ Kuramaz! İşte o kadar… Hangi hislerle kaleme sarıldığımı öyle güzel anlatmışsınız ki Süleyman ağabey, hani önünüze tatsız tuzsuz bir aş konur da ona tuz biber ekerek lezzet verirsiniz ya işte aynen öyle… Yaptığınız bu harika analiz sayesinde daha bir anlam buldu yazdıklarım. Çok çok teşekkür ederim. Saygımla…
şair Ülkemizin geleceğini ve geçmişini konu almış bu şiirinde. geçmişteki o birliktelik ruhu bence de asimile olmuş gözüküyor güzel bir anlatımdı üstadem tebrikler...
"Ay yıldızın altında, farklı renk, ortak desen, Gerekince tek soluk, kasırgalaşıp esen,"
Ülkemizde 5 milyon Kürt-Türk evliliği var. Çekirdek aileye 4 kişi desek 20 milyon eder. Bu etle-tırnağı ayırmaya, inancım odur ki; Serv'den beri uğraşan ABD nin gücü eğer uyanabilirsek yetmeyecek. Tarih boyu doğudan batıya, batıdan doğuya yürütülen tüm seferlere yol olmuş bir coğrafyadayız. Türlü ırkların izleri var aramızda, doğaldır... Ulu önder bu bilinçle :" Ne mutlu Türk'üm DİYENE!" demiş, Türk OLANA dememiş zaten. Bugün dünyada yaşayan tüm insanlar kızıl, siyah, sarı ve beyaz renkli 4 temel ırkın melezidir. ABD bu bilinçle ülkesinde yaşayan 72,5 milleti bir KÜL halinde ABD vatandaşı sayıp, ırkçılığına izin vermiyor fakat, bize ırkçılık pompalamaktan zevk alıyor. Ne iş ? Lütfen uyanalım artık. Bu güzel şiir için sizi tebrik ediyor, selam ve sevgiler sunuyorum
Geçtiğimiz hafta sonu bir düğündeydik. Damat Egeli gelin Güneydoğulu. Meydanda zeybek de oynandı halay da çekildi tüm konukların katılımıyla. Ellerde Türk Bayrağı. Gördüğüm manzara öyle güzel öyle etkileyici idi ki; renk renk, desen desen… Her biri kocaman büyük bir pazılın birbirini tamamlayan parçaları gibiydi. işte dedim biz, biz böyle bir milletiz.
‘’Ulu önder bu bilinçle :" Ne mutlu Türk'üm DİYENE!" demiş, Türk OLANA dememiş zaten.’’ Sizin de belirttiğiniz gibi '' Ne mutlu Türk’üm diyene! ''Sözü bu toprakları vatan bilmiş, aynı bayrağın gölgesinde etnik kökeni ne olursa olsun kardeşçe barış içinde yaşamayı ilke edinmiş, birlik ve beraberlik bilinciyle birbirini kucaklayan insanların gururla, onurla söyledikleri ve nasıl millet olunur kavramının en güzel ispatı olan bir sözdür. Bunun bilincine varıp uyanalım lütfen çok geç olmadan…
Çok teşekkür ederim bu anlamlı yorum için. Saygımla…
imiş yürek sesinize gönül gözünüze yürek dolusu selamlar sunuyorum.