utandı dağbu sabah cümle alem uykudayken gözbebeğimin kundağını açtım kalktım aynada eskiyen yıllara şöylece bir baktım düştüm sabahın köründe yollara çiyler henüz yapraklarda buzlar sularda… gidip aşina olduğum mahkeme duvarına çarptım derdest dosyaları basıp bağrıma heyetle birlikte düştük keşif yoluna o tepe senin bu tepe benim diye giderken takıldı ayağıma insafsız bir çakırdiken kaçarken çorabım bir küfür savurdum okkalısından Eren mübaşir bıyık altı gülerken… saçımda asi rüzgarın elleri arşınlıyoruz canımız dişimizde yaban elleri güzler büyütüyorum yüzümde hüzzamın lâ bemol nağmesi pelesenk dilimde… tüm taraflar olay mahalline dalmıştı ama işin içinden çık çıkabilirsen arapsaçı olmuş sarpa sarmıştı… usumun karanlık paradokslarında kayboldum fırtınalar çarparken yorgun yüreğin koylarına utandı dağ sırtımızdaki dosyalardan ifrata varırken acılar beni y a l n ı z başında duman sırtında zemheri taşıyan küskün bir Ağrı anlar... AA |