BU GÜLÜŞÜ HATIRLAMAK İSTERDİMşimdi güvertenin kıskacında denize küfrün şen şakran yapıldığı bir yolculukta beni yaralan gürültüleri kıstırıyorum derine, en derin mavinin yara saçmış mahremlerine bir gülüş ile ilerleniyor yolculuğun o soğuk nefesinde ısıtacak bir elin yokluğunda seni duygusal bahabında işetebilecek tek dosttur yazılabilecek son şiir ki ben bu son şiiri kendi nefesime son verirken azalıyor git gide nefesime zorla yapılan kesmeler işitiyorum çocukların seslerindeki neşeliği git gide ölümü arıyorum henüz yirmi birimde yaşam bana bağırırken çocuklar ölüyor Orta Doğu bir acı içeriside ben ise durumun kasvetliği benim durumumda katıksızlık benim yaşamımda roller Orta Doğudaki acının üçte biri bile etmiyor. acı sadece. çocuklar elma şekeriyle büyümesi gerekirken bombaların eşiğinde ölümü beklercesine yaşamaya çalışıyorlar gün geçtikçe, güneş yerini karanlığı bıraktıkça güneşi arıyorlar şimdilerde umudu arıyorlar şimdilerde sevgiyi arıyorlar şimdilerde gülüşü arıyorlar şimdilerde oğuz hıracan |