gölgenin henüz bağlanmamış kabuklarına
ben dilimde kevgire çevirdim yalanı
yaklaşan bu çağın gereksinimlerini karşısında çatallarla gösteri yaparken venedik çıkmazında bir opera sanatçısıyım acıyı daha iyi nitelendirirken bu duruşumu hangi mısrayla açıklayayım ben şimdi sesimle külfet bir rengi barındırırken o koşunun çılgın ayazıyla ayaktayım uçurtmasıyla gökyüzünü boyarken tutuştu benim ayazımda bütün yanlışlar kirlendi bütün umutlar beyazın örtüsünde işte burada kavramı anlatırken ağzımdan çıkan şu dumanın isi dünyanı bütün kirli yüzlerinde bir ceset gibi barındırıyor şimdilerde bilen bilir aslında kubbenin mucizesini hangi barınağın köşesinde geçsek silah kendi kendi ateş alıyordu şimdi bir mevsimle karşı karşıyayken yazın henüz güzelliğini kavrayamazken yağmur alelade yağarken bir ceset gibi yapa yalnızım batı koridorunda sallanan bu urganı tam olarak hangi kalp dindirebilir hangi kalp indirebilir gökten |