zaman kaskatı gibi kesiliyor gökyüzünden
lambaların verdiği karamsarlık hüznü
bir papatya üzerine kurulmuş hayallerin
başı boşluğunda yüzüyoruz yeryüzünde

bütün ağaç gölgelerinde düş sakladım
kör kuyularda bir Yusuf gibiyken
çok ucuzdu yaşamım
ketenden yapılmış bir kotun
giyilmesi zordu bu yaşamın gevrek yaşında

sevdiğim bir adım öte olduğunda beri
incinmesin diye şiirleri yazıyorum
kanımdan bir damla akıtıyorum her geceleri
adını andıkça yeryüzünde
her dakika yaşama sevinci içindeyim

şimdi karşılık birer çay içebilmenin tam vakti
hüznüm ince bellere geniş gelirken
cebimden çıkardığım nacizane umudum
terliksi bir adamın baharında yuvarlanıyor

ben burada bildiğin gibi yoksulum
üzerine sigara yakıp hayata küfrediyorum bildiğin gibi
bütün güzeller bir sen etmiyor.