yağmurun yağdığı ve izlerin örtüldüğü mevsimlere düşen aşklar
kendimde olduğum ama çıkışı bulamadığım yol daralması
hiçliğe yatırılmış varlığım ve yolunu kaybetmiş umutlardır geçip gidemediğim
kalıyorum ve kalmıştım çoktan
...
sokakların sessizliğine eşlik eder içimdeki betonu kalın duvarlar ellerim isyana mendil sallayan asi mülteci katran kokulu burukluktur aklıma düşenler şimdi şehirler dolusu ıssızlık ve bavullar dolusu yük gibi bağ bozumuna denk gelen ürünlerin kavuşmayan yalnızlığıdır zor değildir oysa bir sevdayı yaşamak kaç menzilde varamadığım yerdi burası kentin bulvarlarında suskun insanlar kaybolur sisler arasında inandıkları hülya kimi sarar bilmem ki bu puslu hava kimi öper alnından düştüğüm kalın perdeli gece bakış tığım sokak lambasının feri dokunurken yüzüme karanlığa küfrettiğim yerdeyim çelimsiz saat ve sıska zamandır bilirim aldandıklarım irademin eşsiz yenilgisine övgüde bulunan veçheye doğrulttuğum namlu dur benliğim en çok kendiyle kavgalı
bakıyorum iki adımla tamamlanacak yolun sonunu getiremiyorum affet sevgilim adımlayamadıklarımı
darmadağın tutkuların ören yeri miydi söyleyin aşk başka duyguların altında ezilen her hisse yataklık eden bir zan yarı baygın cümleler sus içimde oysa yolcular hapsolmazdı bilmediği gri’ye
hiç bir şeydim! kimim dediğimde aklımla duygularım arasında ki köprünün kalın surlarını yıkmanın kolay olmadığını anlamak ilk büyük şaşkınlıktı sonra yerlere kadar eğildiğim maneviyatımın önünde kalakaldım şaşkınlığıma şaşıyordum
keşke düşüncelerim sığsaydı ellerime bir aralıktan sızsaydı hislerim renklerin ahengine yetişemediğim o mahur bestenin olduğu yere Müjgan’lı dakikalara vursaydı zaman aklım kalsaydı yine o gülüşte senden ve benden söz etseydi dinlediğimiz şarkılar bizi yazsaydı tanımadığımız şairler ve gülümseseydik satırlara sığmış lığımıza basamakları daha hızla çıksaydık bu defa her yanılgımız da kendimizi aklayıp savur saydık mutlu denizlere gün değseydi mutlu bir tebessümle gülüşlere başka mevsimlere dokunsaydı hafif bir meltem savrulan her esintide ben kaçsaydım bu defa giderli insanlara aldırmadan yollarıma barikatlar kurmadan, raflara kaldırmadan beklentilerimi sıradan bir uğurlama için söz geçirseydim nefsime kendi taşkınlığından düşseydi günahlar savrul saydım
ve
kaçmadığım bir korkunun önüne dikilseydim heybetlice sürgün edilmeden aşka düşseydim son defa
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İzlerin örtüldüğü mevsimlere düşen aşklar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İzlerin örtüldüğü mevsimlere düşen aşklar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
uykuda sayıklamalar, duygulu yüreğin gönlünden süzülen içten ve buruk umutlardı. ağır fakat anlatımı ustalıkla yazılmış tasvirlerle süslenmiş güzel bir serbest şiir. kaleminize sağlık