Hala yoksun!Yakalandın mı ? Neredeydi gözlerin? Suçsuz iki kelime kadar dağınığım şimdi. Ellerine ters ne tarafta alsam soluğumu boğuluyorum.Bir deniz içinde ayaz bir mutluluk ve ben yüzme bilmiyorum.Keşke gözlerine dalarken orada ölmek yerine yüzmeyi öğrenebilseydim.Belki de saçmalıyorum.Ben bir şairin üzgün lisanından satırlanıyorum yokluğuna ve ne tarafa dönsem kayboluyorum sanki var olacağın zamanlarda. Kaçışlarındayım tek kaçmak yerine beraber kaçalım mı? İçimden kırıldığım kırk beş ikindi yağmurları şimdi çehrem ve ne tarafa kırsam bacaklarımı orada seni tökezler adımdaki hecem. -Can! -Uykumda mısın ? İşte beni hayata bağlayan şiirden sadece küçük bir alıntı. Uykunda mıyım bilmiyorum ama uykum senin!Bunu sana söylesem benimle alay ederdi orada şahit olan dolunay.Sonra güneş kaçırırdı ışığını, ben sana karşı bileklerimle konuşsam mahvolurdu ruhum. bedenimden kaçardım ama ruhumdan nasıl kaçabilirdim Nasıl! Kaç ölüm seni getirebilirdi ki Yahut kaç zulüm seni getirdi? İşte yine bir susku karmakarışık düşüncelerimi öldürüyor benden ve hislerime tutunuyorum zalim kendimle,ben!Hayır,hayır ağlamıyorum gözüm yağmur ve ’karamsarlık’ kelimesi tamamen ben! Gelişlerinin başını tekrar yaşasam tutsam bir martının kanadını ve bu ölü denize gelişi güzel şöyle bir susabilsem oda beni sever miydi? İçinden çıkamadığım bir yaşamın en karanlık yalnızlığındayım.Çek çıkar beni benden,başarabilme olasılığın yok,imkansızlık hat safa ve ben senin yokluğunda nereye tutundum ki bu kadar ayaktayım.Neredeyim neden hala bendeyim ve neden hala ’hala’ kelimesinde seni arıyorum. Hala yoksun! Hala yoksun! Hala yoksun! Kelebeklerde ağlarmış.Sen hiç ağladın mı? |