UTANCIN PEMBELERİNE KUSANLAR..GÜLİSTAN..
KÜÇÜK BEYİNLİ AŞK BUDALASI KIZ..GÜLİSTAN..
Bir dolu yeminlerle sanki eline Pandora’nın kutusu sakın açma! diye kutsal emirlerle verilmişti ,içinde kötülükler dertler yalanlar günahlar hastalıklar yılan kılığında içindeydi birde arasında şu umut kuşu gizliydi ,kendisine sıkı sıkı açmayacağım diye gizli bir yeminle söz vermişti kendisini iyi hissediyordu, tek kötü şey ilaçlardan bıkmıştı onlardan kurtuluyordu artık uzakta gördüğü gemilere el salladı yapacak hiç bir şey yoktu babasının ölümünden sonra ona bağlanmış olan annesini bırakamazdı ah benim çilli çitlenbiğim ah deli şey dedi arka odanın camına taş atıyordu haydi uyan sabah güneşi dünyanın başkentinden bizi bekliyor hayatın tüm karanlık bağlarını kopar ve derhal aşağıya gel dediğinde gülüyorlardı onu bu tatlı şeyi çok seviyordu kelebeklerin dansı Faralya’ dan bu kız içindi şimdi Şelaleye doğru gidip erken saatlerde sularla elleriyle kavga etmek için koşuyorlardı o sular Akdeniz’le buluşacaktı cennetin bir köşesinde meleklerin dansı vardı şimdi doğanın kucağında ninni sözleri kuşların seslerinde gizliydi kızıl çamlar defne kekik incir zeytin limon portakal ağaçlarını sarmalayan patikadan aşağı salmışlardı şimdi kendilerini o sırada annesinin sözleri bıçak gibi deliyordu içerisini ,o adam kim tanımıyorsun,çoluklu çocuklu evli birimi?sana ait olmayan dünyasına seni taşımayacağı ne malum,her limanda sevgilisi olmadığı ne malum? Koynuna aldığı her kadın onu kocası gibi hissediyorsa vızık vızık ağlıyorsa o meçhul limanlarda bekliyorsa bana sakın kızma şimdi senin gibi beyni küçük aptallarla oyun oynamadığı ne malum? geri zekalı kızım!!akıllı ol kendini daha fazla rezil etme günahkar mı olacaksın yoksa?ha!!! yabancı sulara verecek kızım yok benim! parçalayan sözlerim ruhunla bile günah DUYDUN MU?RUHUNU BİLE VEREMEZSİN günahkarların sevda kelimesini kirleteceklerini biliyorsundur umarım!! seni derhal kendi insanlarımdan birine verip derhal ve derhal evlendireceğim!!bir şeyler hissediyorum hemde çok kötü şeyler araştıracağım ve bulacağım haklı ben çıkacağım bunu sana göstereceğim hem de pek yakında küçük beyinli aşk budalası kızım ! UTANCIN PEMBELERİ Karışık uğultulu sesler savaş ordularını topladım içimde gözü kapalı kör güçleri kımıldanışlar var içerimde aldırmıyorum artık sadece neşeli gülüşler olacak son günün bu deseler bile cennetin içinde dünyanın başkentindeyim belkide kelebekler yanımda şelalenin sularıyla kavga eden ellerimle doğanın yeşil sesleri değerken bedenime ıslanıyorum şimdi telaşesiz en değerli saatinde yasaları koyan direnişçiler yok burada doğanın tertemiz suları sadece utancın pembeleride yok ıslatan dokunan su zerreciklerinde gözlerimi yumdum sadece dokunan suların serinliğinde ölümün karşıladığı denizi hatırlamak istemiyorum belkide korkulu kıyılar yok sıcacık bir odun ateşi yakmışlar kıyıların birinde kurunayım diye kutsal dediğim sahillerin birinde Paronoma elindeki kutuyu açmayacak söz verdi attı denizlerin en dibine dünya çok güzel şimdi sevişirken turkuvazların içinde yalnızlığımı bölen suların sesinde... UTANCIN PEMBELERİNE KUSANLAR GİT DİYE KOVUYORLAR GİT O ZAMAN SANA AİT OLAN SULARA SADECE ONLARI KOKLA VARSA EĞER SARIL YAVRULARINA SIMSIKI HEMDE SIMSIKI GÜL KOKULARINDA... ...GÜLİSTAN... |