ALTIN KAPAKLI RUJ
Nasıl bir isyan göğsümde ?
çıldırmış parçalayacak sanki Içime örünüyor sanki kapkaranlık tuğlalar Bir malanın ucundan kalp duvarlarıma çırpılan harcın adı hüzün siyah kayıyor harfler,kalem beyazına küskün Ruhum ağırlaşıyor dibe çekiliyorum satıcılar okul yolu neşeli çocuklar eskiler alırım diye bağırıyor yaşlı bir adam Evde yalnız derdimi sana yazıyorum bunlar özel satırlarım mezar taşına kadardı aslında ama hayret ben kalabalıklara okuyorum şu anda bir lokmacık ışık hüzmetsin karanlıklara sizleri bekliyorum Üşüyor muyum?hayır hayır titriyorum gülüşlerim kayboldu,korkuyorum rujunu yine kaybettin dimi Leyla? benden bileceksin az sonra sanki ev yanıyor gibi dövünüyor o tiz sesin hala kulaklarımda ya sen Melda? o rugan ayakkabılarını özencik yapıp bana sildireceksin her defasında sen masum kızı oynayan kaçak şiirlerin kızı makarna saçlı satır hırsızı bıyıklı şiirlerin niye herkes etrafında? Kanınız sıcacık damarlarımda hala varsın o acı sözleriniz bağırsın bana ama ne olur dönün artık yanıma tut diye uzatın ellerinizi üşütmesin taşlar yaklaşın yanıma neyin var neyin yok diye halimi sorun ne olur bir gün olsun değişin yalnız kalmış bu kız deyin insafa gelin korkuyor yazık gidelim yanına deyin Hayalinizi taşıyan siyah beyaz resimler takma kirpiğini kutuya koydum rujun yenisini aldım karanfil kokuyor kırmızılar altın rengi barınağında alay ederdim hepinizle insan sevmezdim dedikodulu burun bükerdiniz bana ama bak kırmızı rujun burada pap pap yap yine ayna başı dudaklarınla ah nasılda yakışırdı sana bak yine bir şeyler oluyor tuhaflaşıyor hayaliniz nabız atışlarımda Bir dolu ses etrafımda Allahın cezaları ! yine bağırın yine kızın gitmeyin ne olur yine olun etrafımda yine kayıp sayfalarım işte sesler kaybolmuş bulmaya çalışıyorum eski resimlerde saliha hanım 1970’ler |