ŞÖVALYE ADASINDAKİ SÖZ..GÜLİSTAN..

Kafasını karıştıracak cümleler bu mis gibi vadinin o pırıl pırıl şelalelerini bulandırıyordu şimdi sabahın sekizinde değerli vakitlerini artık boşa tüketmeyecekti



anneler ve bazı cetvelli öğretmenler bazen acımasız olurlar ama haklıdır diyen Batsy ’ye sadece susmasını rica etti,bu konuda tek söz istemiyordu artık halsizdi hala,

içine çektiği bol oksijenli vadi yamaçlarının diplerinden akan havayı derin derin soludu annesi nazarında o küçük bir sümüklüydü

bazı gerçekleri değiştirmeye kalkan annesi bir şeyler mi biliyordu yoksa?tanımıyordu ki neyi biliyordu ?

sezileri hayat deneyimi mi kendini bilgin sanıyordu , kendisi mi bir şeyler yaşamıştı niye panik halinde idi bu kadın ?niye çok sertti o sözleri,erkekleşmiş bir kostümü niye ki giydirmişti ruhuna?kendisini aldatıp ta



Şövalye adası vadideki seksen türlü kelebek güzelliklerin ömrünün kısa sürebileceğini anlatıyordu kim bilir?
ağaç evlerin çam kokuları arasında patikanın etrafındaki sivri dikenli otları ezerek nefes nefese yürüyorlardı hala, deniz görünüyordu dinlenmek istediğinde göğsünü tuttu inip çıkan göğsünü dindiremiyordu bir türlü
’ ben hastayım galiba Batsy ’dedi hala kendime gelemedim bunu hissediyordum dediğinde ona sımsıkı sarıldı



Neler oluyor ?
’ruhum bir çöküşte mi yoksa ’dediğinde bir taşa sarıldı yapışkan acımasız yarasa suratlı bu virüs ense kökünde miydi hala?toparlanmalıyım ve yenmeliyim dedi annesine dönüşte şunları diyecekti

sakın korkma sakın!
ben kimsenin olamam ne onun nede başkasının ben iyi değilim, şiddet göstermene acı kin tadında zehirli sözlerle hazırladığın o kan kırmızı çorbayı sabah akşam yudumla diye zorlamana inan hiç gerek yok !







ŞÖVALYE ADASINA SAKLADIĞI SÖZ





Kuru geveze deli dolu sözlerim gerek şimdi

hayatım değişmeli kırık kalpler sokağında oysa niye ? bir köşede

iki büklüm korkuyor

bağırıp duruyorlar ellerinde kalın acıtan sopaları gizli


gençlik festivallerini unutmuş melodilerim

hasta çürüten yaşlandıran kelimeler var şimdi

Şövalye adasında saklanacak sadece o gemicinin izleri

kayalar var dikkat et!diye koşarak geldiğim halsiz olduğum gece

yardımcı kaptan oysa hiç bilmediğim terimlerde

buz dağlarını gör diye

keşke verebilseydim ağır vinçlerin ucuna şu dertleri

açık denizlere sal diye

bir daha gelmesin geri

o zavallı hasta sulara olmasın seyri

bilmediğin okyanuslar çok derin, olmasam da yanında

yaklaşma hep şu sözlerimi hatırla

yoksa da

çürüyen gemiler ölümü inceler dalgıçlarında

uzak kıtaların en derin sularında

karanlık tuzlu sularına göm gitsin

saçma sapan bir hikaye okunduğunda

niye şu başka ruhlarda kıpırdanışlar?

sarhoş olmuş saçma sapan yurtsuz bakışlar

deniz fenerinin ışıkları mı çok cılız çok mu eski?

belkide o yüzden

hey!dikkat et

kötü bir akıntı var rotanı doğru çiz

sığ değil millerce açık deniz

dik açılı rotalar keskin kararlı değil manevralarda ki iz

yağsız gürültülü dev çarklar

boş bir yakıt deposu

fırtınalar üzerine abandığında

diplerde enkaz bir hikaye şimdi

seyre dalanlarda


bom boş kupkuru anlamsız

sadece acıyan bakışlar

bak biraz sonra günlük hayatlarına dalacaklar

kalmayacak hiç bir iz
hiç bir iz...






ŞÖVALYE ADALARINDA BIRAKTIĞIM SÖZ
PARÇALANDI BİLE
MERAK EDİP SAKIN GELME
DALGIÇLAR İNCELİYOR MERAKLA
MİDYELERİN BARINAĞI OLMUŞ
ÇÜRÜK ENKAZ BİR GEMİDE

...GÜLİSTAN...


binay