GÜLTENGÜLTEN Nasılsın diye hiç sorma, Ben vazgeçtim diyeceğim, Sen anlamayacaksın yine, Vazgeçmek diyorum Gülten, vazgeçmek... Ve. Hiç kimseye yakın değilim. Nefesten Kendimi, men eder gibi... Çorak gönlüme yağmuru, haram bildim. Kim bilir. Başın gövdeden vazgeçmesi gibi, Sevdalardan, bu günümden, ve yarınımdan. Öyle vazgeçtim Gülten, vazgeçtim kendimden. Şimdi. Uçsuz bucaksız çöller gibi, sükut içinde, Aslıma ıssız düştüm, İğne deliği kadar daraldım, Ruhum bedenime, uzak gezegen. Et tırnaktan ayrılır mı Gülten? Etten kemiğe, iliğime kadar. Kırgınım her bir zerreme, Saçımın her teline, Attığım her adıma, sitem yüklüyüm. Şimdi; Dilim cümleye gurbet, Hislerim yüreğime düşman, Sevinçler boğazıma düğüm, Bilinmeyen, bir ben varım. Birde içimdeki kördüğüm. Şimdi yollar ayağıma azap, Fikrim beynime asi... Varlığım, ruhum, antik yurtlar gibi yorgun... Ardımdaki sessiz gölgeden, Bıraktığım maziden, İçimdeki sızıdan, Vazgeçtim Gülten. Karınca yuvasını ateşe verir gibi, Peteğini imha eden arıyı düşün, Öyle vazgeçtim kabuğumdan, Geri çektim bütün umutlarımı, Bir ahın çarmıhında, çivili tövbe gibi kaldım. Dilden, dine, Yüzüme alışan sele, İçime düşen, cehennemi bile, bile, Vazgeçtim. Ölümden, dirimden, Mahşere yazılmış ikrarımdan, Ettiğim her duadan, vazgeçtim Gülten... vazgeçtim. Celal Şahbaz (yorgunkalem) 23.09.2014 |