Ak kefenli olmalı aşk...Gel seninle, bir şiir yazalım, Menfi hesapların suratına, tükürürcesine, dümdüz yeni bir hat çizelim. Farzı misal, Bahtımıza ne düşerse, ne yaşanırsa eyvallah! Desem ki, Henüz yükselmeden, şizofren duygular, Konuşsun yüreğimiz şiir dilinde. Susarsak yeniliriz, Hiç susmadan konuşalım. Aşk sevmez suskunluğu... Şimdi ! hemen şimdi! tutuşsun bütün günahlar, yansın kalem ucunda, kırgın bülbüller aşkına, gül kırmızı, gök mavi, yağmurlar pembe düşsün. gönlümüzün bozkırına... Güneş, aşk ile sevişirken, biz umut toplayalım yarınlara, karla karışık zemheri ortasında, içimiz dışımız Aşk olsun. Gel! Seyreltilmemiş, safi bir huzur tütsün, Aşk arenasında, Kocaman bir gök kuşağı, çalsın sevdaya rengini, Çiğitten filiz sürercesine, şöyle göğsün tam ortasında… Yeşersin aşk. Aşk yeşersin. Bir şiir yazalım, içimizden acıya dair ne varsa, bitsin, Son bulsun keder, yeniden sorunsuz, baştan yazılsın kader, günden yarına, açılsın bir, bir kapılar, Derde derman, Aşka ferman yazan kalem... Tek sefer, tek çizgi, silip ayrılığı beynimizden, kurbansız bir sevdaya, Aşk doldurup... içelim kana kana, göğsümüzü gere gere, bütün diller aşka dönsün, Utanmadan kaygısızca... Zamana inat direnen yürekler, gözler, bakışlar, yeni bir lisan üretmeli, ve bu aşkın ana dili olmalı. Cüretkar, cesaret kuşanmış diller, Çırılçıplak hakikat, dökülürken, secde yolunda kutlu dualar, Aşk tek gaye olsun, sonu vuslat olan, bu yolda. Nihayet! yok etmeden bizi, ecel denen, tekrarsız zaman, aşalım gaflet dağını, kesilmeden nefesimiz, İki satırda anlatsın sevdayı şair. Şiire belendikçe kat kat, arınırken kibirden... Aşk doldursak, huzur parlayan vadilere, masum ve okyanuslar kadar berrak, Bir pencere, bir kapı, açalım engelsiz umutlara, hadi şimdi! Aşka dökülsün bütün nehirler. dudaklarından öperken yağmur denizi. Celal Şahbaz (yorgunkalem) |