İncir/imeBütün çağrılarım, ve dualarım senden yana... Ansızın gelsen diyorum. Hayallerin bağrını yırtarak, Gerçeğin Gül goncası, gülün pembesi, Gök kuşağını mahcup edercesine... Güne şafak, geceye ay gibi, parlayarak... Hani gelsen diyorum. Tüm ihtişamınla... Yüzde gülüş, gözde hasret ateşi, gel alev, alev gel... Aşk ile gel... ayaklarını öpsün bu şehir, Her şey seninle güzel... sende anlamlı. Yanı başımda olsan bile, düşlerim sana kör düğüm. Hayal perdem sana açık... Sahne senin, Tüm senaryolar sana yazıldı. Bilir misin? nasıl bir şeydir, Adım başı sana tökezlemek, Her nefes sende takılıp düşmek... Hayalinle savrulup sokak, sokak bir şehri arşınlar gibi... yürüyorum, ten ’inin kokusuna, bencil, tavizsiz, ve kaygısız. tüm sokakların ezberimde, kıvrım kıvrım, beş vakit sınırlarını, tavaf eder gibi, Aşk ile topyekun, Mağrur, yürüyorum gözlerinin tuzağına, sönük kalırken sokak lambaları, O gözlerinin ışıltısında... Sen bilmezsin, Sana başlar bütün seferlerim, sende biter her tasam. Rüzgarın uğultusunda, bir ağacın karaltısında, Kimi vakit yokuş yukarı, nefes nefese, Issız bir koy sakinliğinde, sessiz sedasız, Kucaklaşırken incir bakışlarınla... Tasasız uzar, ayağıma düşen adımlar. Bilirim her yol sana çıkar. Her iz, sana sürer beni, Senden ötesi züldür. Arı peteğinde ki bal. Dalda ki hurma, Bisküvi arası lokum, Ve doyamadığım incirim sin. Kim bilir kaç bin hayat beklediğim kaderim sin sen... Yorgunkalem |
Şiirin olduğu yerde her güzellik vardır
Her güzelliğin olduğu yerde şiir vardır,
Yaşam bitmez şiirdir, şiirde hayat vardır
Şiiri doğuran aşktır, şiirin anası aşktır.
---- 25.04.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul