Hadi mutluluğuda böyle yazsanızya
Sorun şuki yeni dostluklar edinmek,
bir bağ kurmak, alenen ve aşikâr onca hata ve zaafı görmemek; Saf ve temiz olmayan bir zihinde olabilecek şeyler değil. Mutluluğu elde tutmak için sağlam kaleler inşa etmek gerektiğini bilmiyordum. Bana kalırsa mutluluk öyle resmi evrakların elde tutabileceği bir hal değil. Sıkıntıları beraber göğüsleyip aynı ekmeği bölmüş olsakta, hayatın sonuna kadar sürdürebileceğimi sanmıştım; cevabı bu, sorduğun sorunun. Hayatta hiçkimseye güvenmediğin kadar bana güveneceğini biliyormuydun? Neyi kaybettiğini anlaman için, Bu sarhoş rüyadan uyanman zaman alacak. Kendi başına yada başkalarıyla üstünü örtüp, hayattaki o eksik yanını; bir başkasıyla paylaşma çabanı anlamış değilim. Sende yapmıştın bunu, diyebileceğini hissediyorum. Bir birimizin hatalarını bile bölüşmemişmiydik, hala hesap görüyor olman beni şaşırtıyor. İnsanlar geçmişin hatalarına gömüyor geleceği. Herkes bedelini ödeyecek yaptıklarının. Ben neden affedici olabiliyorum bu kadar? Geçmişindeki yıllara varan emeğin, yapılan hatalarla nasılda görmezden gelindiğine şaşırıyorum. Bir veda mektubu gibi değilmi? Hayır öyle değil. Gördüğüm rüyaların etkisindeki bir sabahın güne yansıyışı bu. Bende bu rüyalardan çok gördüm diyeceksin belki nefretle. Hayatını dönülmez kirliliklerle doldurduğunu hissediyorum, seninde bana ihtiyacın olduğunu hissettiğim cılız bir fikirle, bir rüyadan uyandım. Düşünmemek için yaptığım onca şeyin çok faydası oldu. Ama dönüp baktığımda hiç birşey geçmemiş. Kaybettiğim herşeyin sancısı yerli yerinde duruyor. Gerçekler ve doğruların bir önemi kalmıyor, bu durumlarda. Temiz hava almak için dışarı çıkmam gerek. Herkesin yaşadığı ve yazdığı gibi değilmi. Hayır, her ne yaşadıysanız bir fazla, Ne kadar eksildiyseniz bir eksik. Bir hüzün yarışına döndü, Hadi mutluluğuda böyle yazsanızya. |