Bu Şehir de, Bu Kalp de Artık Bir Virane
Elinden bir şey geliyorsa uzan, tut ellerimi
Götür benden ırak bir yere koy parmaklarımı İstersen yanı başında dursun İstersen bir kalem tutuştur iki parmağımın arasına Senin için bir şeyler yazsın hatıra defterinin son sayfasına... Eğer bir gün, Mavi bir dünyada yaşamayı geçirirsem aklımdan Gelir alırım o zaman ellerimi senden Çıkarırım parmaklarımı sayfaların arasından... Alnımın ateşine, yüreğimin sancısına aldırmam Kalın bir çizgi çizerim karanlıkların üstüne Olmadı, sayfalar arasında unutulan Kuru bir çiçek gibi bulunmayı beklerim! Elimden bir şey gelse, derim sana: Bırak ellerin bende kalsın Avuçlarım ellerinle yansın... Gözlerimin kıyısından martılar havalansın Mavi kanatlı göçmen kuşlar bu şehirde kalsın... Ama elimden bir şey gelmiyor Bahara ertelendi bütün uçuşlar Ağaçlarda yaprak kalmadı, hazan ağırlaştı Son parlayışı, göğünü son aydınlatışıydı yıldızların Muhacirlik başladı, dünya grileşti Bu yüzden gönlümün yamacına gölgeler yerleşti Senin için büyüttüğüm güzellikler Yaşattığım bu şehir Ve dört mevsimi sığdırdığım bu kalp Ne çare ki, değişti!.. Bu şehir de, bu kalp de artık bir virane!... Bu yüzden, Geceler gözlerimde büyüdükçe büyüyor Siliniyor anılar yastığımdan, yorganımdan Ne varsa bu yalan dünyada, boşa kürek çekiyoruz Dalgalar devrildikçe çırpınıp duruyoruz Bu kadar ucuza giderken insan canı Yaşamak için yeri-göğü inletiyoruz Hem ölüyor, hem öldürüyoruz Kötülükler içinde kaybolup gidiyoruz Elinden bir şey geliyorsa Hadi, uzan tut ellerimi!.. Rukiye Çelik/ANKARA 3 Ekim 2014 |