Bir Koridor Boyudur HayatNe zaman ölür insan bilir misin yolcu Bir tabure üstünde, bir pencere önünde Kaldırım taşlarını gözleriyle boyarken Tanıdık bir yüz için bir silüet düşlerken Yorgun aklında insanları gezdirirken Geleni-geçeni parmağıyla sayarken İşte o zaman ölür insan... Balkonun var, demirlerine kuşlar konmaz Çatı arasında güvercinler yuva kurmaz Kapın çalınsın beklersin, kimse gelmez Evin her odasında, uykuya yatmış sanki hayat Masal üstüne masal yazar koltuklar, sehpalar Kendini süpürür halılar, kilimler Kendi tozuyla temizlenir vitrindeki fincanlar... Sen yalpalayan aklını toplarken daldan Çoktan uçup gitmiştir kuşlar ağaçtan Yalnızlığın kaftanı renksiz ve solgundur Hayalle gerçek başkadır sarı-yeşil tonları hakim... Adımlarının sesi her an kulağında Biri geldi sanır kapıya koşarsın Terliğinin gıcırtısıdır ses diye duyduğun Heyecanla beklersin nerde kaldı o nefes... Hem uzun, hem kısa yolların yolcususun Hem yazda, hem kıştasın, kendini okşarken baharlar Hayat bir koridor boyu, bir gidiş-bir dönüş... Acıları yoğurur fırına koyarsın Kızaran yaranın kokusu gelir burnuna Akreple-yelkovan görevini tamamlar Çark dönmeyi bırakır, zaman yalancı bir oyunun sözcüsü Geldin-gittin, yaşadın-yaşamadın İşte, bir varmış bir yokmuşun özetidir hayat... İşte bu özetle ölür insan... Rukiye çelik 2 Kasım 2023 |
tebrikler...sevgi saygımla hep