GÜN BOYU AKLIMDASINIZ.........kızım’a, Karabulutlar dağlara karıştı Akşam çöktü omuzlarıma Çocuklarlar top oynuyor Top sahahında, oyun oynuyor Oyun bahçesinde Ezân okunuyor minarelerden Akşam olmuş oyunun en tatlı zamanı Balkondayım Elimde seyir defterim Masamda çay, Sokak lambaları meydan okuyor Akşam karanlığına Fabrika bacaları tütüyor karşıda Zehir saçıyor havaya Bir ucu bulutlarda Bir ucu şehrin üstünde Zehir zemberek yağıyor toprağa yağmurlarla Akşam çöktü omuzlarıma yıllar çöktü Yorgunum yine hasretten Anam geliyor aklıma Eylül son günlerini yaşıyor Bahçede güz gülleri kokuyor Bir amber misali lavantalar Hüzün çöküyor içime Dökülen yaplakların kızıllığında Yalnızlıklar Ayrılıklarla demlendi Bir sen yoksun yanımda Oysa; Daha dün gibi kucağıma sığınışın, Olsan yine sığınırdın Kollarımın arasında Bebeğim.. Hasretin tütüyor Akşam çökünce Güzel gözlerini bakışını özlüyorum. Anneciciğim değişini özlüyorum Her an gözümün önünde Büyümelerin Gülüşün Kızım benim prensesim Hasret erken başladı Sıcaklığın avuçlarımda Dönüşünü iple çekiyorum Her hafta sonu Bak yine bu günde akşam oldu. II İLK AŞKIM ..........annem’e; Bir ormana benzetiyorum Ben insanları Karanlık içinde kaybolan Gökteki yıldızlara Her baktığımda gökyüzüne Bir görünüp, bir kaybolan Ya sen neredesin? Bu ölümsüz cehennemin Dibinde yok olan Yarım kalan yaşanmamış Hayallerin geçip gidiyor Hesap sormadan Bir seher yıldızına kapılıp Sıradan alışkanlıklar sıradan Kekik kokulu dağlarına Eşkiyalar sarmış Vatanımın bağrında beslenen yılan Öyle mi? Günü asıyorsun demek Bir surat, Bir yazgı, Alın yazısı mı ? Hayata bir sıfır yenik başlamak Sıradan değil.. Gökteki yıldızlar Her günün doğuşu Bu kadar değil.. Böyle bi çare yaşamak Sinsi bir Sevgilinin armağını mı? Günü geceye katmak Öyle olsun! Zaten yoktu başka bir seçenek Bütün kapıları zorlamak Sensizleğe isyanda kalbim En son çaredir ancak! Ne kadar zor Ölümün kız kardeşidir Sensiz yaşamak.. Sen yine bildiğin gibi bil Sen beni bildiğin gibi oku! En son kader kısmetti demek Son seçenek Yaşarken seçeneklerimin Arasına koymadığım Bir düğümünü çözdüm Kesirleri olan bir hayatın Her türlüsünü boyun eğmek Gecesinin gündüzünün Yalnızlığın okkası ağır Bedel ödemek şaşkınlık geceye gündüze katmak tavanlara bakmak sabahlara kadar gün ışığını beklemek nedir? Bu yüzüme vuran sarışınlık sıradanlık Eylül sonu Eylül suçlu Çuvalın dibini silkmek Seninde yolun geçer mi bulutlardan Bu bulutları kurşuna dizen Ay, yıldızlı gecelerden Sokak Lambası kadar ısısız Fersiz önümü aydınlatan ay, Kurumaya yüz tutmuş bir ağaç, Yangın sonrasında kavrulan Bir sonbahar gecesi Bahçelerde ki ; güz gülleri nasıl da tek nasıl da güzel Ve nasıl da çetin bir habitat, abu-hayat Nasıl da umut dolu Yaşamın mücizesini alan İçinde her gün her an avup-dönen Yol yordam bilmeyen Emekleyen Damarlarda akan kan Ve kan Ve gün Bir dönence İlk yaz misali İlk aşk annem Değişen iklimlerini sevmek Ve yaşamak Amansız sevdam Geldi geçti işte hayat Bir tutam.. Evlerin pencerelerinde tek tük yanan ışıklar.. Nurten Ak Aygen 25.09.2014 26.09.2014 |
Anne kız sevdası sınırsız bir sevgi yumağı.Kutlarım değerli şiirinizi saygımla.