ilmin yücesi bilgelikti gözün artık göremediği birine ağlamak saadet..
bütün gözyaşlarını azlediyordum, benimdi rüzgarlar suskunken tenimde dört mevsim, soğuktu sokaklar
***
t a k v i m l e r d e gün yoktu... ay karanlığı içmiş ve gözleri kararmıştı göğün yalnızdı bulutlar
i l k
dudaktan dökülen cümlelerin ağ usuyla dokundu ölüme adam sonra ağır ağır gömüldü gözyaşları derine örttü üzerini düşünce sonlanırken uzakta feri sönmüş bir hayal dökülürken fikre saplanmış sefalet kimse geçip gitmemişti yeryüzünden kapandı ardından k a p ı l a r
adı / sonu olmayan mevsimde havalandı bulutlar gökyüzünün mavisinde semaha durdu kuşlar yalnızlığı içti sonra duygular
çingene kadının sonunu getiremediği kehanet kadardı avuçlarında kader
t ü t ü n rengi soluklukta aydınlandı sonbahar geceye uğurlanırken dualar sesler kayboldu gözlerinde sükût, ören yeriydi kuytular dinmeyen açlıkla bekledi kelamı oysa ezberlemek vardı ıssızlığı döküldü ah yerlere
gidene ağıttı, belki de yakarış...
akşamın döngüsüne düştü gölge kabahati örtündü beden gözlerinde hüküm giydi suçlar sustu kabahat boynu bükük kaldı umudun yoksunluktu
adam gölgenin koynunda saklandı yoktu gelen günlerce...
yağarken mevsimsiz kar soğuktu ellerinde ölüm kırağı kesti a ş k sıcak nefesiyle üfledi tanrı yeri göğü delip geçti rüzgar ağladı düşerken her kristal
hüzündü buzu kırıldı kaderin ipi koptu yaşantının gözyaşlarını alıp gitti yağmurlar nefesi olmayan b o r a n indi yavaş yavaş derinlere
bulutsuz gökyüzünde çırpınan kuşlar kaldı geriye acının içinden geçerken suskundu martılar
’iki adımlık rüya cennetti o an sevgilim her yerde sendin biraz da umut’
’b e n oradaydım yalnızlığı içmiş gözlerim ve ellerimde (d)ona kalan gülüş bedenimde sancılar karşılıyordum gül yüzlü baharı senden sonra... sonrası yoktu hazandı her zaman’
titreyince dal suya düştü erguvan mevsimi içti gözleriyle ay karanlığa sarındı aşk yalnızlığa sığındı adam
’oradaydın, bir buğunun içinde bakamıyordum gözlerin sus bedenin u z a k
ölümleri bağışlayamaz ya insan hani yığılır oracığa işte öyle...’
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Adam şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Adam şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
dudaktan dökülen cümlelerin ağ usuyla dokundu ölüme adam sonra ağır ağır gömüldü gözyaşları derine örttü üzerini düşünce sonlanırken uzakta feri sönmüş bir hayal dökülürken fikre saplanmış sefalet kimse geçip gitmemişti yeryüzünden kapandı ardından k a p ı l a r..........
.........................okumaktan keyif aldığım paylaşımın değerli sahibi gönül dostu saygılarımla...
t a k v i m l e r d e gün yoktu... ay karanlığı içmiş ve gözleri kararmıştı göğün yalnızdı bulutlar
i l k
dudaktan dökülen cümlelerin ağ usuyla dokundu ölüme adam sonra ağır ağır gömüldü gözyaşları derine örttü üzerini düşünce sonlanırken uzakta feri sönmüş bir hayal dökülürken fikre saplanmış sefalet kimse geçip gitmemişti yeryüzünden kapandı ardından k a p ı l a r
adı / sonu olmayan mevsimde havalandı bulutlar gökyüzünün mavisinde semaha durdu kuşlar yalnızlığı içti sonra duygular
çingene kadının sonunu getiremediği kehanet kadardı avuçlarında kader
t ü t ü n rengi soluklukta aydınlandı sonbahar geceye uğurlanırken dualar sesler kayboldu gözlerinde sükût, ören yeriydi kuytular dinmeyen açlıkla bekledi kelamı oysa ezberlemek vardı ıssızlığı döküldü ah yerlere
gidene ağıttı, belki de yakarış...
akşamın döngüsüne düştü gölge kabahati örtündü beden gözlerinde hüküm giydi suçlar sustu kabahat boynu bükük kaldı umudun yoksunluktu
adam gölgenin koynunda saklandı yoktu gelen günlerce...
yağarken mevsimsiz kar soğuktu ellerinde ölüm kırağı kesti a ş k sıcak nefesiyle üfledi tanrı yeri göğü delip geçti rüzgar ağladı düşerken her kristal
hüzündü buzu kırıldı kaderin ipi koptu yaşantının gözyaşlarını alıp gitti yağmurlar nefesi olmayan b o r a n indi yavaş yavaş derinlere
bulutsuz gökyüzünde çırpınan kuşlar kaldı geriye acının içinden geçerken suskundu martılar
’iki adımlık rüya cennetti o an sevgilim her yerde sendin biraz da umut’
’b e n oradaydım yalnızlığı içmiş gözlerim ve ellerimde (d)ona kalan gülüş bedenimde sancılar karşılıyordum gül yüzlü baharı senden sonra... sonrası yoktu hazandı her zaman’
titreyince dal suya düştü erguvan mevsimi içti gözleriyle ay karanlığa sarındı aşk yalnızlığa sığındı adam
’oradaydın, bir buğunun içinde bakamıyordum gözlerin sus bedenin u z a k
ölümleri bağışlayamaz ya insan hani yığılır oracığa işte öyle...’
yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak her güzelliğe...
Maide Özgüç
okumaya doyamadığım hoş bir şiirdi.
ne güzel akmış gönül kaleminizden ne güzeldi okumak kaleminden bu mısraları..
( ’b e n oradaydım yalnızlığı içmiş gözlerim ve ellerimde (d)ona kalan gülüş bedenimde sancılar karşılıyordum gül yüzlü baharı senden sonra... sonrası yoktu hazandı her zaman’ )
Nasıl derin şiir bu böyle ? Her anı zor zaman, Ezbere düşman, Yüreğe derman Hayata bakışı harman ! Doğruysa “Sonrası yok” Gerisi “Hazandı her zaman” Ne yapsan yalnızdı, Yine yalnızdı hep adam…
“t a k v i m l e r d e gün yoktu... ay karanlığı içmiş ve gözleri kararmıştı göğün yalnızdı bulutlar…” Demek ki kimi var olan hayatlar Hep böylesi anlar da, Yüreğini acının bir oltasına kaptırırlar…
Belki de o yüzden Gözyaşları uçurumdan kayıp gitti sandılar “Yeryüzü” çıkmazlarının sonun da ona, “Kapandı ardından kapılar…”
“akşamın döngüsüne düştü gölge kabahati örtündü beden gözlerinde hüküm giydi suçlar sustu kabahat boynu bükük kaldı umudun…”
Artık söz anılar ordusunun Gözler mahkumiyetin de mutsuzluğun Zamanı gelmişti “Kabahat” suskunluğunun Adı yoktu kurtuluşun Ve sonunda, “Boynu bükük kaldı umudun…”
Adam, Buz tuttu hüznü Aşk adam’ı olduktan sonra Bir yalnızlığın zaman yolculuğunda “Gölgenin koynunda” Zifiri oldu “Adam” sonunda !...
“karanlığa sarındı aşk yalnızlığa sığındı adam…” Tam ölüme ayarlıyken hırçın zaman, Aşka saplandı hiç gonk çalmadan Devriliverdi umudun üzerine Sim siyah bir yelkovan !!!...
“ölümleri bağışlayamaz ya insan hani yığılır oracığa işte öyle...”
Not düştü sarı yapraklı “takvimler bu” meş’um güzelliği !!!!....
Her zaman özel şiir ama, Bazı zaman çok özel !!!... İnsanın ruhuna duygular, düşünceler serpmekteler Bu yüzden sonsuz T E B R İ K L E R !!!................
Oysa emeğe saygıdır bende
Hele emeğin apayrı büyüsü varsa ser de
O anlamda tavan arasından gelecek tıkırtılar için
Affınızı istirham ederim
Her şiirinizi bir kasideyle karşılamak isterdi bu gönül
Ne ki kendimi ne kadar kassam sözcükler kifayetsiz kalır
Side'den Bodrum'u selamlamak istidadında olmak
Ancak sizin kaleminizin kıymeti harbiyesini karşılardı
Oysa "dîvan" dendiğinde uzanıp kalır bu kalem
Kaside yazmak kelimeleri aside banmak değil elbet
Altın suyuna batırıp çıkarmayı gerektirir ki; O muhteşem yeti de siz de ancak var
Yoksa bir gülün bodrum da açması, açabilmesi ne mümkün
Halbuki, bu öyle bir gül hiçbir zaman solmaz ki açması gereksin
Suyu ona göre, toprağı ona göre
Bodrum'un gülü dilerim hiç solmasın
Yüreğinizi, emeğinizi, kaleminizi selamlarım içtenlikle.
levent taner tarafından 4/16/2015 12:21:13 PM zamanında düzenlenmiştir.