Mezopotamya adlı tutsağın göğsünde açılmış yarayı ağıt sesiyle dikerlerdi sevgilim kir pas içinde adamlar Fırat’ın suyunu içirir yüzü örtülü kadınlar Dicle sürerdi daha kabuk bağlamamış acılarına
adı yasak haneleri vardı kehribar kokusuyla yıkanmış toprak damlarında gezerdi kurşun sesi insanlar kulaklarını kapatıp içlerine basarlardı çığlıkları
tozlu bahçelerinden yabancı rüzgarlar geçerdi uzakların renkli düşlerini asarlardı tel örgülere çocuklar gülüşleriyle toplardı bilmediklerini ki o yangın hayatın daha kundaktayken dövülen çocuklarıydı onlar
güneşin korkarak açtığı kardelen bakan dağları vardı sevgilim karşısına kurulmuş tandırlarda buğusu göğe çıkan kutsal buğdaylar yanardı anacan türküler dağılırdı ardından ismi değiştirilmiş haliyle ulaşırdı batıya
kardeş halkların düşleri çıkardı Cudi’ye yıldızlardan barış çeker yağmura verirdi yağmur gözlerden toplanmış bulutlara dolar feryatlar içinde yağardı çatlamış sancılara
ve karda yürürken çıkan sese infaz edilmişti lisanı zindanlarında insanlığın kemirilerek öldürüldüğü şairlerin taş duvarlara tırnaklarıyla şiir yazıp ozanların ateşlerde yandığı zamandı
kırsal acıların dizlerinde kentsel kavgaların çığlığıydı mezopotamya çoban ateşlerinin sofrasında Mem u Zin efsanesi anlatılır İnce Memed ile destanlaşırdı zulme başkaldırısı ağır bir yoksulluk içinde zengin tarihin ezilmiş yalnızlığı olarak asimile edilmeye karşı hep direndi sevgilim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ACIYA SÜRGÜN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ACIYA SÜRGÜN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ve karda yürürken çıkan sese infaz edilmişti lisanı zindanlarında insanlığın kemirilerek öldürüldüğü şairlerin taş duvarlara tırnaklarıyla şiir yazıp ozanların ateşlerde yandığı zamandı
kırsal acıların dizlerinde kentsel kavgaların çığlığıydı mezopotamya çoban ateşlerinin sofrasında Mem u Zin efsanesi anlatılır İnce Memed ile destanlaşırdı zulme başkaldırısı ağır bir yoksulluk içinde zengin tarihin ezilmiş yalnızlığı olarak asimile edilmeye karşı hep direndi sevgilim
Ustalar dahisin delisin diyorsa ben de onlara katılıyorum Yüreğine sağlık;Selamlar
Kürt dili şimdi yasak değil. Bu sürekli dilden sözedilmesi nedir bilir misiniz? Ülkemizi bölmek istemektir. Asimile edilmek diyerek acitasyonlara giriliyor. Bunu damadımdan da işitiyorum. Türkleştirmişiz. Bir millet olmak bir dili gerektirir. Kendi dilini evinde konuşursun. Kim dilini konuşamıyor şaşıyorum. Burada yanımızda kürtçe konuşarak geçiyorlar. Araçlarda, yolda parkta her yerde. Sen dilini kültürünü yaşatmak istiyorsan yaşatırsın.
Bu tür dil oyunlarına gelmeyelim. Dil, din, mezhep, ırk diye bölünmek isteniyor ülkemiz. Biz de Orta Doğu bataklığına saplanmayalım. Zaten çizmelerimiz yeterince girdi.
hayır hayır kırılma yok.sadece kim olursa olsun birşeylerini yasaklamak zulüm etmek ve kanun gözünde serbest diyip hala bir kısım tarafından aşağılanmak görüşüme ters ben onlara kızıyorum..anlaştık zaten)yüreğine selamla..
Sizin yazdığınız her şiiri kaçırmadan okumaya çalışıyorum. Bu dil konusunu sizin sayfanızda yazmamın nedeni de aynı görüşte olduğumuzu bilmemdir. Sizin anlayışınıza güvendim belkide. Ben de bütün insanların aynı haklara sahip olduğunu ve farklı davranılmaması gerektiğini şiirlerimde de duyumstmaya ya da açıkça dik bir şekilde yazarak belirtiyorum. Doğu ve Güneydoğu'daki sorunların acil olduğunu kabul ediyorum ama bu diğer siteleri bilmem ama edebiyat defterinde bazı şiir yazan arkadaşlar sürekli aynı şeyi söylüyorlar. Benim patlamam dediğim gibi size olan güvenimle sizde patladı. Sizi kırdımsa özür diliyorum..
ben sizin ileri görüşlülüğünüzü biliyorum merak etmeyin.görüşlerimiz aynı ve bu yüzden tartışabiliyoruz farklı görüşlerde diktatörlük söz konusudur..ayrıca bu şiirin ana teması bir bölgeye ait bu bölge çok büyktür içinde zaza kürt türk süryani iranlı vs vardır..ama gel gelelim bir dil için bir kültür için fazla zulüm yapılmışsa bu zaman zaman dile getirilir.aynen sivas maraş çorum gibi..ve bugün o bölgece roboskiler patlıyor insanlar eşeklerin anıyor...ankarada istanbulda erzurumda trbzonda olanları hep yazarım biliyorsunuz ama türküyede bu yerlerde bir roboski olayı olsa inanın dünya ayağa kalkar..işte bundandır ki o insanların yaşadıklarına eğilmek biraz daha gereksinim istiyor..bakın görülerimiz aynı ayrı görüşünüz olsaydı ilgelenmezdim bile ama insanız siniz şiiri farklı ALGILadığınızı düşünüyorum....hayır bu ülkedende bahsederim latin amerikadanda filistindende ortadoğudanda...ben devrimci sempatizanıyım devrimci olmak çok büyük bir olgudur...ve doğrultuda konu dil olur din olur mezhep olur ırk olur bahsetmek nedeni zulümdür...şiirin bir konusu oluyor ondan bahsediyorum ve birebir bunlardan inanın çok yaşadım hala yaşıyorum evet türkiye bütündür.ama eşitliğin tam bağımsızlığın geldiği gün...herkes bizimdir..yüreğine merhaba ....ve işten geldim yazı çoook kötü çok çok özür dilerim)
İnsanların kimlikleri önemli değil. Sürekli kürtlerin yoksulluğundan, dilini kullanamamasınnın şiirlere mutlak gerekli bir şey gibi yinelenmesinden gına geldi.
Burada Ankara'da farklı sanıyorlar. İnsanlar cahil, okutulmamış, ben dahil içlerinde- ekmek peşinde koşturuyorlar. Köyler dersen öylesine.
Doğudaki düzene de karşıyım. Feodal bir yapı. Ağa ne derse o oluyor. Kadınlar buradakinden şu açıdan farklı. Kumayı normal kabul etmiş kadınlar, ya da kabul ettirilmiş.Baba yada aşiret ne derse o oluyor,evlilik konusunda.
Sanki ben iktidar destekçisi, yanlısıymışım gibi yazmışsınız. Ben son derece ileri görüşlü bir insanım. Üç kuruş kazandığım parayı kitap almak için harcadım. Kendi kendimi yetiştirmeye çalıştım.
Şiirlerimi okuyorsunuz. Ne dünyayı, ne de ülkemizi güllük gülistanlık görüyorum. Ben kürtlere değil, bu ayrımı beynimize kazımak isteynlere karşıyım.Karadenizli benim damadım ve eniştem de. Tekrar bir gelinimiz Gürcü. Böylesine kaynaşmışız.
zaten bende dı eki kullanarak yazdım,yazık ki o kadar kusma gereği duymuşsunuzki bunu farkına varmamışsınız..benim babam trabzonludur ana dili rumcadır..ve kürt kelimesi görmeniz bile yazık ki geçmişi yazdığımı fark ettirmemiş..bu bir....ikincisi daha geçen gün iş yerinde kürt kökenli iki arkadaş kürtçe konuşuyor diye biri niye konuşuyorsunuz diyerek son derece basit kelimeler kullandı.bakın cahilliğin boğazı geçtiği yerde ben bunları size öğretecek değilim.yazdıklarım yüzde yüz doğru ayrımcılığa gelince unutturmamak için bin şiir daha yazarım..türk içinde rum içinde kürt içinde dünyanın ucundaki içinde...bugün herşey güllük gülistanlıkmış gibi davranmam imkansız siz yapın..bu ülkede yolsuzluk hırsızlık kanusuzluk hak yeme haram diz boyu ve hala çoğu kabul etmez..sizde bunlar yaşanmamış sayın,ama yaşandı ve hala farklı şekilde yaşanmaya devam ediyor...bildiklerimi yazmaya devam edeceğim asla korkum yok.en fazla ölürüm.haksızlık türke yapıldı mı yada yapılmışsa nasıl takır takır yazıyorum kürdüde yazarım...umurumda değildir kimse..keşke kelimesini sevmem ama şiirinde gemçişe dair olduğunu anlasaydınız yazık oldu....çok yazık.iş yerinde gördüm acil eve gelip yazdım yazım kötü özür dilerim..
Bizi yoketmeye calışan ingilizlerin dili serbestti oysa hep onlarin muziklerini sarkılarını dinlemekte mahsur yoktu.bugun ingiliz ya da baska yabanci sarkicilari seviyoruz kulturlerini bilerek veya bilmeyerek aliyoruz.kürtce yasak olmasaydi birbirimize olan yakinligimizi gorecek asla düssman olamayacaktık.biz düsman olmalıydık ki kan aksın topraklarımıza petrol degil.fırat ve diclenin el degistirebilmesi icin parcalanmamiz kolayca yutulacak bir lokma olmamız gerekiyordu.işid gibi bir örgüt ırakta nasil da rahatca vahset isliyor.sırayla komsu ev bu yangin bana sıcramaz dedigi icin yangin butun mahalleyi sarıyor. Bizim dusman olabilmemiz icin devlete coreklenmis yapilarla kürdlere zulum yapildi dolayisiyle turklerede yapildi gerci bu devlet disariyla savasmayi terkettiginden beri acikca milletiyle savasmistir.bunu kim engellemeye kalktiysa caniyla odedi bedelini.emniyet muduru rahmetli gaffar dan mumcuya özal dan onunla bu yola bas koyan generaline yuzbasina kadar bircok cesur ve serefli insanlar hayatlariyla odediler bu bedeli. Ve bugunde bu yolda canini feda etmeye hazir insanlar var. İnşaallah basaracaklarda. Ben bu topraklarda yasayan biri olarak bir kürdün namusunu korumak icin canımı verebilirim cunku biliyorum ki ben ölursem namusumu koruyacak kişi kardesimdir baskasi degil. Eger baskalarinin ogrettikleriyle degilde kendi ogreneceklerimizle birbirimize bakarsak o zaman kardesligimiz sözden öteye gecebilir ve birbirimize turk kurt alevi sunni demekten vazgecebiliriz.son olarak birsey daha eklemek istiyorum bunlari toplum icinde dile getirdigimde muhalefet edenler şoyle karsı cikiyor ya falanci var sen onu tanisaydin!bana verdigi ornek kişi bizim icimizde de var halbu ki.yani önyargi olarak özelden genele tume varima ordanda bir kotuyu her kotuye cevirmeyi aşılamış bilinclere kazımislar. Benim inancım bize oynanan oyunlar ne kadar zekice hazirlanirsa hazirlansin asla basariya ulasamayacak bu milleti bolemeyecekler.
yüreğine merhaba gizem hocam senin gibi bir edebiyatçının bana bu onurları karması benim için şereftir...yüreğine selamlar...uzun zaman oldu yazmamıştın sevindim..
çıkan sese infaz edilmişti lisanı
zindanlarında
insanlığın kemirilerek öldürüldüğü
şairlerin taş duvarlara
tırnaklarıyla şiir yazıp
ozanların ateşlerde yandığı zamandı
kırsal acıların dizlerinde
kentsel kavgaların çığlığıydı mezopotamya
çoban ateşlerinin sofrasında
Mem u Zin efsanesi anlatılır
İnce Memed ile destanlaşırdı zulme başkaldırısı
ağır bir yoksulluk içinde
zengin tarihin ezilmiş yalnızlığı olarak
asimile edilmeye karşı hep direndi sevgilim
Ustalar dahisin delisin diyorsa ben de onlara katılıyorum
Yüreğine sağlık;Selamlar