"VAATLERE, TUTAMAYACAĞIN SÖZLERE ARKANI DÖNÜP
GİDİYORMUŞSUN..!"

ve gider birileri...bugüne kadar vedalar ve gitmeler üzerine okuduğum en derli toplu ve öz mısralara sarmalanmıştı eseriniz...sahi ya,gitmeler üç aşağı-beş yukarı hep mısralardaki avazların resmi değil midir hep..!Gidiyorum işte...Ey yolcu bir de dön bak arkana...meğer nelerden vazgeçip...nelere rağmen...neleri de beraberinde sürükleyip de...neleri yakıp-yıkp da...neleri yangınlara atıp da...nelerin senden arda kaldığını farketmeyip de gidiyorsun...hep böyledir gitmelerden arda kalanlar...cesaret yoksunluğu vesselam gitmeler...

sahi ya,tam da tezlik bir konu bu gitmeler...neden...niçin..nelere rağmen...nereye...gidilir ki...sen,insan yüreğini öyle paldır küldür girip-çikılacak bir han sanırsan...işte böyle farkında olmadan da o insan yüreği denilen mebedden de ardına bakmadan ve toplayıp da yüreğini gidersin...madem niyetin gitmekti de,niçin harap edip de...viraneye çevirip de o yüreği gidersin....unuttuğun bir şey var ey yolcu...hem bu dünyada,hem de mehşer terazisinde karşına çıkacak o yürek ver bakalım o zaman hesabını gitmelerin....hem,herkes kendi yüreğinin ekmeğimi yemiyor mu bu dünyada da...

gitmelere dair o kadar anlamlı ve de bakir imgelerle donatmışsınız ki mısraların hazan mevsimi çehresini ve içini...

sorulmuş ve sorulacak...cevabı verilmiş ve verilecek soruların derli toplu avazlarıydı gitmelere...vedalara dair ki,işte bu dedim eserinizin içtenliğine ve emek verilmiş haline...tebriklerimle...selam ve saygılarımla...