YİRMİ BİR BEYİT -2
İmamenin üstün’de duran püsküllü dallar
Salandıkça tepeden salkım salkım tüm kollar Pervazınla açılır vurduğun kanatların Bir şevk ile pehnâ’ya dağılır sanatların Bir sahne ki perdesi siyah beyaz gördüğüm Her lahza aşk-ı kerem ahengine sürdüğüm İmamenin üstüne dolansa beyaz sarık Dağlar taşlar dolaşır ayaklarımda çarık Başaklarda taneler’ yok ağlıyor harmanlar Ezanlar okunur ama Cemaatsiz imamlar Ey böcekler misali uykuya çekilenler Ağaçların altına yaprağı dökülenler Dört bir yandan vurdular sallandık dökülmedik Şöyle bak ecdadına tarihte bükülmedik Gece kendi bağrına yıldızları dizerken Şehadet şerbetini içtik damda gezerken Birbirine mi düşman secdeye gelen başlar Kimin için bu kavga uyanın Ey Dindaşlar Kaldıralım sancağı islamiyet uyansın Ya Muhammed ümmetin nere kadar dayansın Sanma senin ecdadın asırlardır uyurdu Ezanı şehadetle üç kıtaya duyurdu Çektiğimiz besmele şeytanı boğacaktır Kubbelerin üstüne bir güneş doğacaktır Dualar arşa çıktı bir karar inecektir Alemdeki kuşların Figanı dinecektir Sanki yeşil vadiye saltanatmı kurdun Şûhedalar fışkırır kaybolmaz senin yurdun Öyle bir çehren olsun karanlık yere yatsın Toprağa kardeş olsun lâkin güneşle batsın Çektiğin her besmele şeytanı boğacaktır Toprak altına güneş Kâbe’den doğacaktır Hanûmanlar duyunca diz çöküpte kıvransın Söyle evlatlarına zaman geldi davransın Her kıtada gördüğün ecdadının izleri Serpil kubbelerine düşünmüşler bizleri Bir tarihtir’ki tarih sütuna vuran yaldız Bayrağında asil hür parlayan ay ve yıldız Toprağına suyuna bitmesin sakın aşkın Ey Fatihin torunu gezme ha şaşkın şaşkın Bak uyutma neslini medid uykudan kaldır İstiklal marşımızı yedi düvele çaldır Pehnâ - genişlik enlilik Hanûman-ev bark ocak Medid -uzun çok uzun HARUN YILDIRIM 23/08/2014 |
divan edebiyatına merak sardınız herhalde
dili ağırdır eski Türk edebiyatının
bizler halk edebiyatını icra ediyoruz
ama siz de bu ışığı görüyorum
kaleminiz kuvvetli
tebriklerimle