Göğün Sonu
sokak sunucusu sancısını kurcaladı ışığın
sabah bildirileri gece bültenleri bütün sloganlar irin kokuyordu yoruluyordu aklın sağ uzunluğundaki el bu saat tenime çok yakışıyor başı gözlerinden komut alan bir daire içinde nesneler aşırdı şiiri için fosforlarına üfleyip ateş böceği olana kadar karanlığı beklemek zorunda değilim bu yüzden kanatları taze huylu bir rüyayım aklımdan geçenlerin ağzıma sığmaması bundan yani evra ve onun ateşçisi duvarın ıslaklığını seyreden kedinin hissettiği yanı başından dalgın geçen haşereler kendilerini kendilerine gülerken görecekler acı o zaman suyun dibi alevin ucu göğün sonu başın tekrarı dindir bu dertli çokluğun atan kalbini tutuldu ay ay iki kere iki zikri nafile soyundan bitap düştü son çağrısına dudağın alemi büyük kuşlar edindi elimizi kanat çırpmasını bilmeyen öğütler verildi bize son hak uçurum diyen sağır ediciler bütün yalanların ucunu birleştirip hayat tekliğin rüyasıdır iksirine tutunup yalnız kalmamak için var ettim neresiyim neyim benim sonum niye yok. |
bütün yalanların ucunu birleştirip
hayat tekliğin rüyasıdır
iksirine tutunup
yalnız kalmamak için var ettim
neresiyim
neyim
benim sonum niye yok.
Okunası şiirdi severek okudum
Usta kalemi alkışlıyorum yüreğine sağlık selamlar