Bir günsenin yüzünde şimdi pembe bir gül kokusu ah istanbul yine nasıl başımı döndürdün yine vurdun işte tam onikiden sarhoş mu olmalı yoksa berduş mu sokaklarında ip atlatacaksın yine bana o çiçekçi güzel gözlü çingeneyle yine öpesim gelecek seni zaten dudaklarımız o bankta yapışıp kalmadı mı üsküdar iskelesi’nde dellendirme beni istanbul avaren olmuşum başımı döndürme hadi al beni adalarına faytonlarla doyamayalım yine o gezmelere atların nal sesi karışsın o masum öpüşmelerimize hani gel de şimdi ağlama uzaklarda kalışlara bu hasrete böyle ayça duruşlara gel de ağlama "ağlamayan gözler gülmeyi bilmezmiş " sana ağlamak bile güzel İstanbul güleriz elbet bir gün değil mi o ağustos sıcağında taksim’de yangınlara düşeriz çiçek pasajı’nda abla akordiyonuyla dolansa yine masaları hani neydi o şarkı, kemancının yanık yanık çalıp söylediği; " taht kurmuşsun kalbime " offf vurmaz mıydık kadahleri " oturup içeceksin benimle " dediğinde bin sene kalkmazdık o masadan bin sene ayılmazdık niye ayılalım ki... aşkın o en deli koyaklarında sen benim olmadın sana nasıl "kadınım" derim diyorum işte " kadınım " ruhlarımız sevişiyor biz sevişemesek de yıldızlarda sen en berbat aşkların en delisi içimde yer kalmadı başka kimseye gel istanbul bizi saklasın bir gün olsun gel gel sevgilim ................ ............. Fikret Şimşek . |
Yedi tepeli aziz İstanbul ,nice aşıklara ilham kaynağı olmuştur.Nice filmlere konu edilmiştir Arnavut kaldırımlı sokakları.
İstanbul aşığı bir yürek de ,böyle can verir dizelere, şarkı söyler gibi.
Yüreğinize sağlık.Selam ve saygılar.