asi hüzünlerÇay karası renginde demlenmiş gecelerde Ağzımda ağlayan bir kadın olur ünlem Susarım konuşur kelimeler Umut gemisinde kırık güverte Pusulası ayrılığı gösterir Yelken açarken zifiri karanlık gözlerine Yalnızlık çiçekleri boy verir, Ruhumun kara kışında Vurulur alnıma asırlık sürgünler Üşürüm, duyulmaz titremesi yüreğimin Sessizce uzanır dağlarıma efkar Bir güneş yok, bir de sen ey yar Yorgun iklimlerde söylediğim Bağrı yanık türküleri sevdim. Yokluğunda. Derin vadilerin soyağacında Körebe oyunu şimdi zaman Peşin hükümlü sevdalara kelepçe takar Kendi mührünü vurur Kol kanat gerdiğim gençliğime Hedef tahtasında hazırdır bu yaralı yürek Boşluğunun yeri dolmaz nafile sevmek. Yol kenarında nöbet tutar asi hüzünler Sarılır ömrümün ufkuna Azrail Tutar yeri, göğü Mikail Kesilir bileti hayatın Bulanık bir ilkbahardır Ellerinin arasında buz gibi eriyen umut Kapında beklediğim tebessümün Solarken kızamıklı gökyüzü Secde eder gözlerim yaratana Sığınır yüreğim şifadır ona edilen dua Hüseyin Özbay |
Üşürüm, duyulmaz titremesi yüreğimin
Sessizce uzanır dağlarıma efkar
Bir güneş yok, bir de sen ey yar
tebrikler şair kardeşim
saygılar