küçük bir kar tanesi geçti gözlerimden mahçup bir ay ışığı süzülürken öksüren bacaların nefesleri arasında... titriyordu geceye baş kaldıran sokak lambaları ve titriyordu içimde bir "yoksun"luk... ararken gözlerim gözlerinde uyuyan güneşleri, küçük bir kar tanesi geçti gözlerimden....
taze bir nefes daha diyorum içimden hadi, taze bir nefes daha... ne olmuş yani avuçlarım boş kalmışsa? çok mu zor tutunmadan yürümek? varsın gitmesin ayaklarım gitmek istedikleri yere... çok mu zor gözlerim soğuktan ıslandı demek? varsın daha fazla üşüsn ıslanıp yankalrım... "çok mu zor" diyorum, "kendine yalan söylemek..." ...kolay da değil hani... sıvanmıyor ki aydınlığa küfredip yaktığım karanlık mumları yalanlarımla... şizofrenik duygulara dur diyesim geliyor susuyorum söylenmemiş yalanlarımı hadi... taze bir nefes daha diyorum içimden....
bu köşeyi iy bilirim rüyalarımdan güneşin yorgun döndüğü günlerden biriydi evine ay balkonda yudumlarken akşam çayını kızılırmak halini hatrını sormuştu geçerken aşağıdan... kucağımda kese kese meyveler... ...bozkır çocukları için... ve utangaç parmaklar sarılmışken birbirine bir çift uatangaç turna daha katılmıştı onlara ve ilk defa konuvermişlerdi bozkıra ve sakallarının hasat zamanı gelmiş bozkırda kırmızı gelicikler açmıştı sen gittikten sonra defalarca yaprakalrını okşadığım... dünya o an turnalara dikkat kesilmişti sanki ay bile bakakalmıştı elinde soğumuştu karanfil kokulu çayı... şimdi parmakalrım yanlız yürüyor bozkırda... böyle değildi burası... bu köşeyi iyi bilirim rüyalarımdan...
hayaller de tehir edermiş demek duvarlar tek tek dolsa da kömür karası çizgilerle yeni duvarlar örmek gerekirmiş bazen zamanın yüzlere çizdiği çizilere nispet yapsın diye yaşlanmaya mahkum parmaklar... ama değişmeyen seyler de olurmuş... sen gibi mesela lise sıralarında gözlerinde ışıldayan inciler hala yerinde hala sıcacık gülüşün... hani hayallerimdeki "sen" e çok benziyorsun ama hayallerimdeki ben ben değilim galiba... bu şarkı böyle değildi değil mi? bu nota bu kadar uzun çalınmamalıydı hayaller de tehir edermiş demek...
hani üşümek için kavga etmişti parmaklarımız ellerimiz bir türlü yanaşmıyordu ceplerimizn sıcağına ne de olsa yanyana yürüyorduk... parmakalrımız çetin bir savaşa tutuşmuştu... tautasak etmek istiyorduk avuçalrımızın içinde buz tutumuş yolların nefesine kaılıp gitmesşin diye sıcaklığı üşüyen bedenlerimiznse bir anlamı yoktu çünkü yol bir an önce bitsin istemiyorduk çünkü yoktu aynı kapıyı açacak anahtarlarımız hala ve kabuslarımından tanıdığım o köşe karşımıza çıktığında sular durulmuş bütün husumet bitmişti ve kaybolmuştu gecede ateşe dönmüş yorgun parmakların hani üşümek için kavga emişti parmakalrımız???
özlemek kadar kolay değil yokluğuna alışmak göz açıp kapamak kadar kolay seni özlemekse... yarım porsiyon senliliklerde göz açıp kapayacak kadar görememek gibi "varsın"lığını zor "yoksun"luğuma alışmak... belki farklı bi gün gelir pembe bir zarfla farklı bir isim yazılmış olur üzerine tanımadığım bir el yazısıyla saman kağıdına sarılı yaşantım kuşe kağıda sarılır belki altın yaldızlarla... hani belki bir de fiyakalı resmim olur bir köşede vay beee der görenler.... ama hep dipnotta sen, kaynakçada sen, parantez aralarında sen durursun keşke parantezleri silebilecek bir silgim olsaydı keşke sayfa çevirmelerden bağımsız yapabilseydim seni okumayı.... diyorum ya özlemek kadar kolay değil yoklıuğuna alışmak...
artık bitiresim var saçlamanmış sözlerimi vuslatı beklemek kadar uzun menzilli olmasınlar istyorum baharını bulsun istiyorum susuşum can bulsun can vermiş kelimeleirn toparğında kolların gibi sarılıp boynuma sana getirsin istiyorum beni meyvelerinde taşısın seni sevmişliğin lezzetin seni seviyorum diyerek ayrılsın her meyve dalından... ve onlarla doldurup kucağını utangaç "ben de seni"lerle sokulasın istiyorum suskunluğumun gölgesine... ve artık bitirmek istiyorum saçmalanmış sözlerimi....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yalnız yürürken.... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yalnız yürürken.... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çokça klavye hatasının gözümü tırmalamasına rağmen (hatta uzun olmasına rağmen) kendini okutan bir şiirdi bu. Bir içsel yankının izdüşümleriydi. Durup her satıra ayrı ayrı yorum yapılası imgeler var şiirinizin içerisinde. Kesinlikle boş olmayan, her birinin içerisi duygu ile doldurulmuş bir şiir okudum kaleminizden...
taze bir nefes daha diyorum içimden hadi, taze bir nefes daha... ne olmuş yani avuçlarım boş kalmışsa? çok mu zor tutunmadan yürümek? varsın gitmesin ayaklarım gitmek istedikleri yere... çok mu zor gözlerim soğuktan ıslandı demek? varsın daha fazla üşüsn ıslanıp yankalrım... "çok mu zor" diyorum, "kendine yalan söylemek..." ...kolay da değil hani...
artık bitiresim var saçlamanmış sözlerimi vuslatı beklemek kadar uzun menzilli olmasınlar istyorum baharını bulsun istiyorum susuşum can bulsun can vermiş kelimeleirn toparğında kolların gibi sarılıp boynuma sana getirsin istiyorum beni meyvelerinde taşısın seni sevmişliğin lezzetin seni seviyorum diyerek ayrılsın her meyve dalından...
Çokça klavye hatasının gözümü tırmalamasına rağmen (hatta uzun olmasına rağmen) kendini okutan bir şiirdi bu. Bir içsel yankının izdüşümleriydi. Durup her satıra ayrı ayrı yorum yapılası imgeler var şiirinizin içerisinde. Kesinlikle boş olmayan, her birinin içerisi duygu ile doldurulmuş bir şiir okudum kaleminizden...