Nasıl kıyarlar sana çocuk, Bir çöl sıcağında ya da bir kuyu başında Çalıntı düşler mezarlığına döner her yanın Dikilecek taşın bile ağlar Dökülünce kumlara o günahsız kanın.
Seninle düşlerim de ölür Ne kadar feryat etsem nafile Kulakları sağır kalpleri katıdır. Haklı davanda bir taş elinde Ötesi kurşun, Ötesi ölüm, Ötesi Hak’tır.
Daha kaç gün ölüm kusar geceler, Katillerin doyması için, Ve kaç ölüm doğurur Filistin’im.
Yeter artık ölmesin o masum canlar, Dökülmesin ölüm saçan kurşunlarla kanlar. Yüzlere sürülü kalsa da âminler, Sanma ki çıktığın benliğinin en tepesinden geçmez ebabiller.
Elbet bir gün yine güneşdoğacak, Bir ölenin yerini yüz binler dolduracak. Şahadet fışkıracak toprağın rengi, Çocuklar kurşun düğmeli kefenler taşıyacak İnsanlığın gözlerinde utanç lekesini yıkayacak.
Bedeni kan kusan mavzerlere yatırmak kolay, Unutmakta ne... Unutulmak asıl olay...
Filistin... İşte ora, Feryadın duyulduğu yer Sanki her yer cehennem, Sanki hesapsız mahşer!
Sana da sorulacak elbet bunun hesabı, Unutma ey insafsız beşer.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HESAPSIZ MAHŞER ' FİLİSTİN ' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HESAPSIZ MAHŞER ' FİLİSTİN ' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.