gülüşünün darağacı
Benimle başlayıp,
Seninle biten masallarım vardı, sevgilim Dinlemedin.. Gözlerim dolu, Sözlerim yarım kaldı... Bırakıp gidenlerin açtığı, Kapı aralıklarında ezildi çocukluğumun parmak uçları, Gömdüm ellerimi Kederli suretlerin merhametsiz sessizliğine... Günden güne büyüdü ellerimde dokunmanın uçurumları. Bir gölge gibi düştüm yalnızlığın eteğine... Öylece kaldım, Öylece baktın. Çıkardın düşlerimden umutları, Çıkardım ceplerimden cansız hatıraları. Ağladım... Ağladım... Ağladım... Pencereler çizdim duvarlarıma, Gözlerimin kanlı suyundan. Bakışlar çizdim gökyüzü bahçelerine, Gözlerimin kanlı kuyusundan. Kurtarmak için aşkı, Mesafenin tutsaklığından, Karanlığından, Umutsuzluğundan.. Yokluğun sisli yokuşlarını aydınlatan Güneşler çizdim. Doğmadı. Bütün kalbimle sevdiğim gülüşünün Darağacında sevgilim, Cümleler kurdum, Adaklar adadım, Kurbanlar sundum Aşk’a, Olmadı... Sustum... Gülüşünün darağacında Yüreğim asılı, Gözlerim dolu, Sözlerim yarım kaldı... |