Temmuz YanığıO’na söyle o’na söyle Leyla ben söndürmedim ay ışığını ...ki ismimle müsemma Babam dediydi geldiğinde ay hilâldi ışığın yüzüme vurduğunda su uyuyordu nilüfer çiçeklerinin koyununda bir peri geldi geceye inat karanlığın bağrından adı İlayda... Uzun zaman önceydi güneş böyle sinsice yakmamıştı tenimi nefes aldığım şehir bu kadar dar gelmemişti bedenime bu şehirden ayrılmam zor olsa da...gitmeliyim ellerini çektiğinde ellerimden...babam bir deli rüzgâr esti buluttan yine bu mevsimdi ah ilk göz ağrım, kapanmayacak ilk yaram temmuz yanığı..! yarama tuz basan... ... Gideceğim desem de nereye..? ben bende yokum ki...Leyla rengi bahtımca kara olan gözleri acı bir şiir lekesi bırakıp gözlerimde katlime ferman yazıp beni benden alıp gitti o’ biliyor o’ biliyor gözlerim gözlerinden başka yurt bilmez ki...Leyla Dün geceydi aynı yer aynı mekan yaslandığım yüzünün tenhasında okudukça dokundukça türkünün sözlerine sakalı yorgun adam sevdam ağrıyor boşluğa daldırdığım gözlerimde su yürüyordu o’ görmüyordu o’ görmüyordu...Yıldızlar şahit o’na söyle o’na söyle Leyla bir babamın bir de ‘O’nun gözleri çekildiğinde bakışlarımdan güneş böylesine sinsice yakmamıştı tenimi... A.İlayda Beydemir |
geldiğinde ay hilâldi
ışığın yüzüme vurduğunda
su uyuyordu nilüfer çiçeklerinin koyununda
bir peri geldi
geceye inat karanlığın bağrından
adı İlayda...
BİR OĞLUM OLACAK
ADI TEMMUZ
KORKUSUZ ;CESUR BETER Mİ BETER demişti Hasan Hüseyin Korkmazgil. O dizeleri canlandırdı dizeler yüreğimde.Yıllar sonrasından kocaman bir alkış Dostelinden güçlü kaleme