Üsküdar'da Hüzün
Üsküdar’a kar yağıyordu,
Kalbime hüzün İnsanları süzüyorduk gizliden; Kederli, Donuk suretli insanları…. Biz taşralıydık, onlar şehirli... Kavganın kucağında gül açıyorduk. Esir kamplarından kaçırdığımız çocuklara, Türküler söylüyor , halleşiyor,helalleşiyorduk… Ahmet Kaya şarkıları olsa da dilimizde, Ali Kınık şiirleri okuyorduk .... Ali Ayşe’yi seviyordu.... Hem de çok seviyordu.... Ateş böcekleri kıskanıyordu bizi, Cebimizde üç beş simit alacak paramız, Elimizde akla zarar silahlarımız, Dalıveriyorduk dar sokaklara. Sen telleri konuşturuyordun , Ben mısraları… Isınamıyorduk bir türlü... Sarılamıyorduk ,dostluğun sınırında... Bu yüzden kavgalara çekildik biz. Bu yüzden kardan adamlara yenildik biz. Gökyüzünün mavisini, Yaprağın yeşilini seviyorduk Üsküdar’da Sallama çaya da eyvallah etmiyorduk Saksıda boy veren kekik, Cebimizde çam kozalağı, Durmadan koşuyorduk.... Kimse bilmiyordu içimizden geçenleri. Ben senin, susarak anlattıklarını dinliyordum, Sen, kırık dökük şiirlerimi… Çocuklaşıyordum… Taklacı güvercinlere özeniyordum . Gözlerinde belli belirsiz bir hülya, Usulca bakıyordun gözlerime, o değilden... Utanıyordum. Kocaman bir kadın oluveriyordum birden. Ve okuduğun şiirler… Akif’ten ,Selim’den,Kanuni’den Sesin içimde öyle masum, Öyle derinden... Ve birgün Yine Üsküdar’a kar yağıyordu… Sen o kızla gittin. Sarışın, İzmirli kız… Oturduğum sandalye dünüyordu, Başım dönüyor, Bilmem ki dünya neden dönüyordu... Siz kaybolurken uzakta…. “Gitme” diye haykırdım ardınsıra... Gitme…! Proleter sloganların yankısı gibi, Muhalif yazarların isyanı gibi, Gözlerime iliştirdiğim öfkeyle, Arabesk bir şarkıda bulmuşken kendimi, Kaybettim seni…. Kaybettim... Şimdi , Tek hücreli bir hayatı yaşıyorum Kazanmak için kaybettiklerimle yaşlanıyorum. |