GelmeGelme, gelme artık Umut senin, bahtın açık Hülyalar diyarından artık çık Bir bak etrafına, irfan ocağına kim alık Çare etmez teselli pınarı Kim bilir diner mi gönül sızıları Gecenin bağrında halin yazdırdıkları Islanır name, silmez gözden akan yaşları Kalbin hissiyatı akseder Gönlü hasbi olan bunu fark eder Nefsin yobazlığıdır nafile gam ve keder Nasip vakti naif sır olan hikmete ram eyler Çaresiz olan kimdir bir bak Görmeyen, işitmeyen, hissetmeyen uzak Aşk, nefsin her halsinden muhakkak ki ırak Aşk, olmadıkça yaşamış, ölmüşsün, hale bak İnsan gönlüne düşeni inşa etmeli Edep ve nezaketi asla terk etmemeli Ruhun ilzamından nükseden sezgiyi işitmeli İrfan ve basiret için, ihlâstan yüz çevirmemeli Beşer hevese meyleder, alır keder İnsan her halde niyet ve ameli hesap eder Kul, yalnızca O’nun rızasına nail olmak ister Aşk, tenden vazgeçer, sevdası için çileyi seçer Artık benim bir dünyam var Ne tutku, ne heves, ne de heva ya bakar Nefsim cendere içinde suskun kalan nazar Hangi kitabı okusam, karşıma kâinat ayetleri çıkar Mustafa Cilasun |
Ne tutku, ne heves, ne de heva ya bakar
Nefsim cendere içinde suskun kalan nazar
Hangi kitabı okusam, karşıma kâinat ayetleri çıkar..."
tasavvuf imbiklerinden süzerek bizlerle paylaştığınız bu eseriniz için çok teşekkür ederim Mustafa bey...eserleriniz,yüreğinizde tolore edip de,bizim anlayacağımız manada tasavvufun Yaratan'a ulaşmak...O'nu tanımak gibi ulvi amaçlarından bize de tattırmanız açısından çok zengin,naif,hassas,derin ve mesajlar içermesi bakımından takdire şayandı...
tebriklerim çokça,o mütevazi seslenişlerinizle,tasavvuftan damlaları paylaşmalarınıza ve bizi de ortak etmenizeydi yüreğinizden sızdırdığınız ulvi güzelliklere...selam ve saygılarımla...