Ne vakit bu kalp ağrısı, hüzün sancısı dinecek…
Haber sal,
Hülyalar ikliminde Hiç durma artık hoş bir nefes al Yar dilinde, efkâr sadedinde, çilenin Her açan gülünde ve hatta dikeninde elbet aşk var Ey hevesler, Bin hüzünle ruhumu Mest eden sazendeler ve Dile gelen güfteler ar içimi yakar Yağar, durmadan sinemin sessizliğine Ve firkatin hasretine kar hiç durmaz yağar Ey dil-i edebi, Hal-i niyeti, muhabbet-i ve Hasrettiği devletli hamiyeti yüce olan yar Söyle ne vakit Kalbi iklimimde mukadder olacak En anlamlı açan ve zarif bir bahar Niye mahzunluk Yüreğime bin hüzünle akar Tefekkür etmek niye acı söyle ey yar Laleler şakıyor, Gül masumiyetiyle neler anlatıyor, Suya aşkın hicranı sevda yaşatıyor Kaç gün kaldı ömürden, Nefes bıraktı takati artık derinden, Şevk uzaklaştı mütereddit halden Sazendeler söylüyor, Mızrap hicran ile tele dokunuyor, Ne gözyaşı duruyor ve çile bitiyor Sabrın her hali, Müddeti nefes sancılar karı, Akşamdan sabaha ah çekmek vaat mi yar İçim yanıyor, Gözlerim fersiz bir şekilde Suskun bakıyor, yüreğim durmadan ağlıyor Ne yazsam, Derdi bin gam ile ayan kılsam, Hasretin busesiyle şakıyıp saçlarımı ağartsam Yârin hicranına hiç şahit olmasam, İçimin sızısıyla şikayetlenmeden sevdamı yaşasam Çileyle yoğrulsam Ve ecrin esiğinde sabahlayarak, Muhtaçlara sebil dağıtsam, yanmasam Aşkı hakikat manasıyla yudumlayıp, İnşirahın kollarına uzansam, gönül kapımı açsam Her damlada, Mısraların esrarı diyarında, Umudun bağrında manalaşıp vedalaşsam Bahtım için hiçbir yeise kapılmadan, kanaatin Serhat lığında fikrimi aydınlatıp bıraksam Esin için, Kalbi muhabbete vasıl olmak Elbette muttaki kullar için bir seçim, Aşk kimin, vurgun yemiş gönlüm, Yılların kaybettirdiği ve zerk ettirdiği Hicran ruhuma bakiyedir ibret için Mustafa Cilasun |