Yine hayallaerimle başbaşa
Kırık dökük her yanım, bir yanım bomboş
Ellerim titrek, dudaklarımın arasında yan yanmış sigaram
Cebimde ıslak mendilim ve kımıldayan yüreğim de
Bir hasret şarkısı
Seninle ilk tanıştığımız yerde
Acılar içinde kıvranıyorum
Her şey o günki gibi güzel, her şey yerinde
Sen yoksun gül yüzlüm
Güllerin içinde
Saçlarına taktığım papatyalar yine açmış
Koparıp bir tanesini takamıyorum saçlarına
Ilık bir buse koyamıyorum yanağına
Titrek ellerimle tutamıyorum ellerini
Nefesimde hissedemiyorum nefesini
Bir nefes kadar yakınımda değilsin
Şimdi çok uzaklardasın gül yüzlüm
Canlı, cıvıl cıvıl, rengarenk çiçekler
Raks ediyordu gönül nağmelerimizin terennümünde
Arılar, kuşlar, böcekler
Bir günlük ömürleri olan kelebekler
Bizimle beraber
Oynaşıyordu o zaman
Şimdi hepsi bir ayrılık şarkısı
Söylüyor bir ağızdan
Yokluğun sadece beni değil onlarıda yıkmış gül yüzlüm
O günkü ihtişamıyla kulağımda çınlıyor
Beni mest eden kahkahaların
Sağ yüzüm alev alev yanıyor
Hani değmiştiya dudakların…..
Her gün menzilini şaşırtmış ayaklarım
Meçhul adımlarıyla getirir beni buraya
Daha seninle yanyana oturduğumuz
Aşkımızın tek şahidi büyük ağacın
Altındaki nemli çimenleri görür görmez
Sızlar yüreğim
Kalbim hızla çarpmaya, ellerim titremeye
Gözüm kararmaya başlar
Yıkılırım …. Dağılırım ….. paramparça olur yüreğim……
Beni selamlayan kuşların selamını da alamam
Perişanım… gül yüzlüm darma dağınığım
Pantolonumu ütüsü yok, gömleğim buruş buruş
İtaraf ediyim yakasıda kirli
Ha…. Birde döşümde sıgara yanıkları
Saç sakal karışık sefil mi sefilim
Ama asıl zelzele içimde asıl yıkım ruhumda
Taş taş üstünde kalmamış viran şehir gibiyim
Ne yardıma gelen var nede <imdat> diyesim geliyor
<< hasretinden prangalar >> eskidemedim ben
Senin hasretini eskittim.
<< adını mıh gibi >> diyen şaire inat
Ben senin adını yüreğime kızgın millerle dağladım…..
Yanıyorum
Dumansız elevsiz ateşlerde
Kavruluyorum
Ruhum cehennemde……
……………….
Gel demiyorum
Dön demiyorum
Gelmeni dönmeni beklemiyorum
Şu perişan halimi görmeni istemiyorum
Ben sana değil senin hasretine hasretim
Gidişiyin verdiği acıyadır sevdam
Gidişini sevdim, yalnızlığıma vurgunum
Çaresizlik baş tacım benim…..
Bazen bir arabesk tutkununun açtığı feryatlar gelir
Kulağıma uzaktan
<< ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız >>çalar önce
Arkasından << yarim giymiş beyaz azye >>
İkimiz bir fidanda tomurcuk kaldık çiçik açamadık
Ve ben beyaz azye giyemiyorum
Cuma namazına en son giriyorum ki
Kimse meczup halimden rahatsız olmasın diye
En arkada sadece farzı kılıp çıkıyorum
Dilimde Allahtan sana mutluluk dileklerimle…….
Yüregim burkuk
Gönlüm kırık
Boğazımda bir hıçkırık….
Kimsesizim
Çaresizim
Yitirdim ümitlerimi………
Yanıyorum
Kavruluyorum
Nefessizim…
Gel demiyorum
Dön demiyorum
Gelmeni dönmeni beklemiyorum
Gelemeyeceğini biliyorum
Evlendiğini bir çocuğuyun olduğunu
Adına adımı verdiğini biliyorum
Ben senin yokluğunu seviyorum
Senin hasretine hasretim ben…
Yine hayallerimle başbaşa
Seninle ilk tanıştığımız yerde
Acılar içinde kıvranıyorum
Yalnızlığıma perişanlığıma
Arılar, kuşlar, böceklerle
Tek günlük ömrü olan kelebeklerle
Tempo tutup ağlıyorum