Adem ile Havva
Dediki Pınarı Ona Adem’in,
Kudretin, Karanlıkta çatıştığı zifiri karanlık bir telini, Dünyaya değişmem dediğim saçlarından başlayarak, Yutağındaki acıları biriktiren, Erkeklik çıkıntından dağ aşar gibi, Yer çekimi kanununun aslı gerçekliğini ispatlayan, Meylediyor benim yerime göğüslerine, Sarılmaya vatan toprağına, Varınca öpülen hasret gibi, Sarıyor seni Adem’liğin, İspatı olan kudretinin onurlu tohumlarını taşıyan, Uzvundan benim gibi süzülüp geçiyor varmak. Dedi ki, Adem Pınarına Saçlarının her bir teli Akdeniz kokardı, Tokanı çıkarırken bildim, Benzettim kokunu bağışla Tanrım, Cennete… Hadi topla kederini takas et bedenimle, Erit beni, Varmak sana gelemeyecek kadar uzak, Kutsal kitapta sabit vuku, Ayet derler nefs-i dünyada, Bir sure suretini aldı gözlerinin, Bir yaprak ceviz ağacından, Sakladı bedenini, Sol göğsümün kaçıncı kaburgasıydın, Yüreğimi daraltan, Hangi ağlamaklı gecemin, Hangi yarısıydın, Hangi dildin, Ağıtlarım Kürtçe yankılanırdı Allah’ın göğünde, Sen Türkçe ağlardın, Ayaklarım dışında her şey sana gelmeye hazırken, Ayakların dışında her şey gitmeye hazırdı, Hadi bin şükür çek bu dünyadan olmayan Havva, İlahi kudret buyurdu seni, oku bana diye, Küçük daha kırkı çıkmamış küçük çocuklara, Okunan dua gibi, Oku kocaman acılarımı, Hıfz et, Gıyabında yazılmadı sana, Nikâhından kaçtı her bir harf azgın kelimesinin, Tükürüğüm şifadır memene, Küçücük memen, Ben memleket derdim, Sen sevilmedi dedin, Bilmedin, Kaç kendini bilmez şövalye öldü, Bayraksız toprağında, Kaç kıta gezdi Âdem insan soyunda, Dediki Pınarı Ona Adem’in, Hatırla elmayı, Hatırla sol göğsünü, Nasılda kırdım yumurtanı, Nasılda yetiştim suyuna, H’içtim, Var oldum, Kolların büyüdü bedenimi sararken, Bedenim küçüldü kolların sararken, Dedi ki, Adem Pınarına Geldiler, Gidelim bu meridyenden, Arafa çıkalım, Sen ocağı yak, Ben elma çalayım. Bir cennet bulduk atılmaya. Nöbetçi_Piyanist |