Muhtekuladegeldi rüzgar rüzgarı yağmur yağmuru bıçak bıçağı kestı yaslı sesler çıktı gidenlerden eridi kulaklarım bal mumundan kalpler o, yeryüzünün biriciği geldi ve açıldı ruhumun gözleri gördüm üç serçeler ve onların rüzgar uçlu kanatları dilleri, dudakları ve damakları bir ağız ki içinde çırpındıkça fırtınalı dokundukça uçmaklı kendi gizli anlaşmaları içinde ölü adam bir ağacın çiçeği meyve ve yaprakları düştükten sonra hatırlanan yıkan içimin duvarlarını ve ben öptükçe canlanan sevdikçe ormanlanan geldi gönderdi sürüngenlerini toprağım kuyulara taktı kalbini bana mavi bir balina tanrının buluşuydu gözleri kutup ışığı, yıldız tozu, buz kristali ayışığına tekrardı onunla her an desin ki; şeytanımsın hamdolsun teninedir ateşimdeki iman mç- gnşk |
sadece son bölümü alıyorum. gerisi şeytan'ın olsun.
neden?
görüldüğü gibi, kendimden daha çok şeytan'ı düşündüm. yani az olanı kendime, çok'u o'na yani şeytana. görünen bu şimdilik.
fakat az olan en iyisiydi, gördüm ve aldım. çok olansa vasat'tı ona verdim. görünen değişti. ama paylaşılan aynı. ayna gibi. bizim vicdanlarımız gibi.
duralım ve anlamaya çalışalım.
yağmur yağmuru...
rüzgâr rüzgârı...
anladık.
ama neden, bıçak bıçağı...
kardeş kardeşi.
âşık maşuk'unu
...
...
...
...
insan insanı.
demektir.
biraz fırça. biraz ders. biraz ceza. biraz...evet yağmur keser. evet, rüzgâr keser...
ama en çok final. teşbihte hata olmaz demek kolaya kaçmaktır ama diyeceğim: final bölüm, bir ayetin nidâsına telmih gibi olmuş. de ki: o Allah birdir.
ama şeytan. derken, bir yerlerde yazdığım satırı hatırladım: şeytan bize şah damarımızdan daha yakındır. dedi ve yazdım. bunları söylemeye vardıysa din, artık akıl haddini aşmıştır demektir. yani artık soru sorma zamanı gelmiştir.
iman'ın şartları: öldürmek. sevişmek. yalan söylemek. çalmak. aldatmak. para.
işte bu kadar çok konuşmamızın sebebi bu. iman'dan daha çok inandığımız şeylerin olmasıdır. tarih kötüdür. ama insan daha kötüdür.
iyi olan mı?